Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 27 Ekim-3 Kasım 2023 tarihleri arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde, ‘Anadilin Kullanımı ile Anadiline İlişkin Talep ve Eğilimleri ölçmek amacıyla bir saha araştırması gerçekleştirdi.
Araştırma; Bingöl'ün de aralarında yer aldığı 15 ilde 2 bin 443 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapıldı.
Anket yoluyla yapılan araştırmada, “Kendinizi Etnik Kimlik Olarak Nasıl Tanımlarsınız?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 85,2’si kendini Kürt, yüzde 9’u Türk, yüzde 4,3’ü Arap, yüzde 0,2’si Ermeni, yüzde 0,2’si ise Süryani olarak tanımladı.
Hane içinde çoğunlukla hangi dili kullandıklarına dair soruya; katılımcıların yüzde 60,8’i Kürtçe, yüzde 26,2’si Türkçe, yüzde 9’u hem Türkçe hem Kürtçe, yüzde 2,9’u Arapça, yüzde 0,9’u Azerice, yüzde 0,2’si Süryanice, yüzde 0,1’i Ermenice konuştuklarını bildirdi.
Etnik kimliğini Kürt olarak tarif edenlerin yüzde 70,9’u hanelerinde en çok Kürtçe konuştuklarını söylerken, yüzde 19,2’si Türkçe’yi kullandıklarını, yüzde 9,8’ i ise hem Türkçe hem Kürtçeyi aynı ağırlıkta kullandığını bildirdi.
Çalışma kapsamında sorulan “Çocuklarınızın Anadilinizde Eğitim Görmesini İster Misiniz?” sorusuna görüşmecilerin yüzde 86,7’si ‘evet’, yüzde 9’u ‘anadilinde eğitim görüyor’, yüzde 4,2’si ‘hayır’ yanıtlarını verdi.
Hane aylık geliri düştükçe çocuklarının anadilinde eğitim görmesini isteyenlerin oranının da arttığı görüldü.
“Anadilinizin varlığını sürdürmesi önünde en büyük tehlike sizce nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 55,1’i ailelerin çocuklarıyla Türkçe konuşması, yüzde 13,4’ü anadilde eğitimin olmaması, yüzde 10,7’si anadilim tehlikede değil, yüzde 8,8’i kentte göç ile anadilin unutulması, yüzde 7,2’si yasal statünün olmaması, yüzde 3,1’i baskı ve asimilasyon politikaları ve yüzde 1,7’si ise anadilde okuma yazma eksiliği şeklinde yanıt verdi.
Katılımcılar; “Anadilinizin korunması ve geliştirilmesi için 1. öncelik olarak ne yapılmasını önerirsiniz?” sorusuna; yüzde 28,4’ü eğitim- öğretim dili olmalı, yüzde 26,9’u yasal/anayasal güvencelere kavuşmalı, yüzde 21,4’ü resmi dil olarak kabul edilmeli, yüzde 10,2’si hiçbir şey yapmaya gerek yok, yüzde 8,2’si aileler çocuklarına anadillerini öğretmeli, yüzde 4,3’ü anadilin gündelik hayatın her alanında kullanımı güvenceye kavuşturulmalı, yüzde 0,6’sı farklı anadil nedeniyle ayrımcılık yapanlara etkin yasal işlemler yapılmalı yanıtlarını verdi.
(Haber Merkezi)