Bingöl’de Uyuşturucu Operasyonu: 274 Kök Kenevir Ele Geçirildi Bingöl’de Uyuşturucu Operasyonu: 274 Kök Kenevir Ele Geçirildi

HÜDA-PAR Bingöl İl Başkanı Refik Alpaya, gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu. Alpaya, terör devleti İsrail’in soykırım saldırılarına katılan ve Türkiye vatandaşı olan çifte vatandaşlar için HÜDA-PAR’ın TBMM’ye verdiği önergenin kabul edildiğini ve önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşülecek olan önergenin biran önce yasalaşması gerektiğini söyledi. 
HÜDA-PAR İl Başkanı Alpaya, “Terör devleti İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694'ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 38 bin 243 Filistinli öldü, 88 bin 33 kişi yaralandı. İsrail'in soykırım saldırılarına Türk pasaportu da olan çifte vatandaşların da katıldıkları ortaya çıkmıştı. Söz konusu gelişmeler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gündeme geldi. HÜDA-PAR’ın TBMM’ye verdiği önerge kabul edildi ve önümüzdeki günlerde görüşülecek” dedi.
Alpaya, şunları söyledi: “Terör şebekesi İsrail 9 aydan beri Gazze saldırılarında kadın, çocuk, ihtiyar demeden 39 bine yakın insanı katletti. Ekranlar karşısında canlı yayınlarda insanların parçalanmasına yüreğimiz yanıyor. Bu konuda tüm dünyada vicdan sahibi herkes ayaktaydı. Türkiye vatandaşı olarak bu zulmün ve vahşetin ortadan kalkması için 'ne yapabiliriz' derdindeyken bir kısım soykırımcıların içimizde olduğunu gördük. Siyonist İsrail soykırım saldırılarında Türk pasaportu olan çifte vatandaşlarında bu soykırıma katıldıkları ortaya çıktı. Bu durum vicdan sahibi herkesi derinden yaralamıştı.
Halkın gönlüne tercüman olacak bir yol aranıyordu. Ve bu adım HÜDA PAR tarafından atıldı. Meclise verdiği kanun teklifinde Gazze’deki soykırım saldırılarına katılan ve Türk vatandaşlığı bulunan çifte vatandaşların “Mal varlıklarına el konulması ve vatandaşlıktan çıkarılmasına” yönelik TBMM Genel Kuruluna önerge verildi ve bu önerge kabul edildi.
Bu kanun teklifinin yasallaşması için önümüzdeki günlerde Mecliste oylanacak. Bu oylama partiler üstü bir oylama olarak görülüyor. Çünkü Gazze meselesi siyasi partiler ve fikirler üstü bir meseledir. Yani insanlık meselesidir. Fakat bu kanun teklifinin mecliste onaylanması için güçlü bir siyasi iradeyi gerektiriyor. Bunun içinde bireyden başlayıp toplum üzerinde ağırlığı olan tüm kurum ve kuruluşlar kendi gündemlerine alarak, irade göstererek ve siyasi partileri harekete geçirecek bir duruş sergilemelidir.
Aynı şekilde bu mesele hukuki açıdan da bir insanlık meselesidir. Zira 'insanlığa karşı suç ve soykırım' uluslararası bir sözleşmeyle teyit edilmiştir. Bu sözleşmeye binaen üye ülkeler insanlığa ve soykırıma sebebiyet veren suçlara karşı birlikte hareket etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ilk adımı ve hukuku harekete geçirebilecek yer meclistir. Bunun içindir ki meclise gelen bu kanun teklifini tüm halk olarak gündeme taşımakla mükellefiz. Zira halkın talebi her zaman siyasi erkin dikkatini çekmiştir.
Milletin ortak vicdanında bu soykırıma yer yoktur. Orada gidip siyonistler adına savaşanların içimizde olmalarının hiçbir izahı olamaz. Hem vicdani, hem insani, hem de uhrevi boyutuyla bu sorumluluktan kurtulmak için bu kişilere karşı gerekenin yapılması için HÜDA-PAR önergesi meclis tatile girmeden oylanmalı ve kabul edilmelidir. Bunu gündeme taşımak, hızlandırmak adına herkes kendi kanadından elinden geldiği kadar siyasi irade üzerinde baskı oluşturmak gerekir. Gelin hep beraber tüm enstrümanlarımızla bu kanun teklifinin mecliste kabul edilmesi için tek ses ve tek yürek olalım.
Aynı şekilde Siyonist İsrail üzerinde baskı kurmak ve tüm insanlık gözünde Siyonist İsrail’i “savaş suçlusu” ilan etmek için Paris kentinde yapılacak olan olimpiyatlardan men edilmesi için gündem oluşturalım. Bu konuda Türkiye’nin uluslara arası arenada Siyonist İsrail’in boykot edilmesi için öncülük edebilecek kararlar almaya davet ediyoruz.
Soykırımcı İsrail’in olimpiyatlara katılması durumunda Türkiye’nin olimpiyatları boykot edeceğini duyurması ve diğer ülkeleri de buna davet etmesi örnek bir davranış olacaktır. Bu konuda Olimpiyat Komitesi üzerinde baskı oluşturmak gerekir. Bunu da ilk olarak kendi ülkemizin kararlarıyla başlatmalıyız.
Olimpiyat Komitesi'nin Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya sporcularını kabul etmeyip Siyonist İsrail’in sporcularını kabul etmesi ikiyüzlülüktür. Rus atletler kısıtlandı Siyonist İsrail sporcularına kısıtlama yok. Yakın tarihimizde görülmemiş bir katliam Gazze’de yaşanırken Siyonist İsrail’in olimpiyatlardan men edilmemesi tam bir çifte standartlıktır. Hatta bu durum ölen insanlar arasında bile ayırımdır, ırkçılıktır. Yani Filistinli kurbanları ile Ukraynalı kurbanlarla eşit kabul etmeyen bir zihniyet ortaya çıkıyor. Bu zihniyeti ret eden insanlar Siyonist İsrail’in Paris olimpiyatlarından men edilmesi için birçok ülkede sokaklara dökülmüştür. Bunun içindir ki sadece halkımızın vicdanı için değil tüm dünyadaki insanlığın vicdanı olmak için İsrail’in olimpiyatlara katılması durumunda kendi ülkemizi boykota davet ediyoruz.”

HABER MERKEZİ