Gülten Baylas, yaptığı açıklamada, henüz 8 yaşında olan bir çocuğun yaşam hakkının elinden alındığına tanıklık ettiklerini belirterek şunları kaydetti:
“Öncelikle ülkenin her yanında kimliği, fikri, inancı ne olursa olsun bu trajediyi derinden hisseden ve hissettiğine inandığım vicdan sahibi herkesin başı sağolsun. Çünkü bu bir çocuk meselesidir; sınırsız sevgiyle, ilgiyle kuşatılması gereken, masumiyeti temsil eden yegane varlığın meselesidir; bunun lamı cimi, eğrisi doğrusu yoktur.
Henüz 8 yaşında bir evladımızın okula başlayacağı zamanda yaşam hakkının elinden ne denli alçakça alınışına tanıklık ettik. Toplumsal hafızamız Narin gibi nice çocuğumuzun çalınan hayatlarının yaslarıyla dolu. Bu kayıplarımızın izini sürememek, acılarımıza sebebiyet veren sistemsel olgulara ulaşmaya gayret eden herhangi bir devlet erki görememek, koruyucu tedbir ya da adil bir mahkeme kararına denk gelememek; toplumda ahlak sahibi, hukuk üstünlüğünü savunan, vatandaş olarak devlete olan güveni hissetmek isteyen tüm bireyler için hayal kırıklığıdır, umutsuzluktur. “
ÇÜRÜMEYE YOL AÇAN ASIL MESELELERE ODAKLANMAK GEREKİR!
“Toplumda; kadına, çocuğa, özel ihtiyaç sahibinden yaşlıya yani hassasiyet gösterilmesi gereken kesimden herbir bireye kadar intikal eden ve sosyal çürümeye yol açan asıl meselelere odaklanmak gerekir. 10 yılda cinsel suç mağduru çocukların sayısının 3 katına çıkması, çocuk evliliklerinde gözlenen artış, okuldan uzakta tutulan çocuklar...
Yaşadığımız kadim topraklarda kimsenin kutsallarla ilgili bir problemi olmamasına rağmen iktidar ölçeğinde sürekli öne sürülen ve ayrışmaya neden olan söylemler bu ahlaki çöküşün sebebi değil aksine bu çöküş beceriksiz bir yönetimin sonucudur. Bizler çocuklarını en basit ve öz anlamında korumak isteyen vatandaşlarımız adına bunun güvencesini istiyoruz ve süreçlerin takipçisi olacağımıza söz veriyoruz.”
HABER MERKEZİ