Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, partisinin 27 Temmuz 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiği meclis araştırma önergesi ile ilgili TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada, Bingöl’de yaşanan vahim olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yalananlara da acil şifalar dileyerek göz göre göre gelen faciadan dolayı Bingöl’de büyük bir yas ve acı olduğunu dile getirdi.
Hülakü, yaptığı konuşmada, “3 gün önce Bingöl'de yaşanan vahim olayda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Yine, bu olayda yaralanan yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Bingöl halkı yaşadığı bu göz göre göre gelen faciadan dolayı hem çok üzgün hem de çok öfkeli. Bingöl'den geliyorum, gerçekten Bingöl'de büyük bir yas var, büyük bir öfke ve acı var. Bu öfkenin ve acının haklı sebepleri ve gerekçeleri var. Bingöl'de gençlerin uyuşturucu batağında olduğunu herkes biliyor; Emniyet Müdürü de biliyor, Vali de biliyor, esnaf da biliyor, vatandaş da biliyor. Herkesin bildiği ama kimsenin müdahale etmediği iğrenç bir sır var ortada. Bu sırrın açığa çıkması da göz göre göre gelen bir felaketle olmuştur. Bu felaketin tüm sorumluları hesap vermelidir
Ben Bingöl Milletvekili olarak bu olaydan sorumluyum ama aynı derecede Bingöl Milletvekili olan AKP’li milletvekilleri de aynı derecede sorumludur. Yine 3 dönem Bingöl Milletvekilliği yapmış, Bakanlık yapmış ve şu an Cumhurbaşkanı Yardımcılığı yapan Cevdet Yılmaz da sorumludur. Ben sorumluluğum gereğince 7 ay önce bu uyuşturucu maddelerin nasıl temin edildiğiyle, nereden geldiğiyle ilgili bir önerge vermiştim şimdi de yine bir önerge verdim. Yine aynı şekilde bu uyuşturucunun nereden temin edildiğiyle, nasıl elde edildiğiyle ve ne şekilde şehre sokulduğuyla ilgili araştırma önergesini verdim” dedi.

VALİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM İDARECİLER FELAKETİN SORUMLULARINDANDIR

Bingöl’de yaşanan olayın, failin ailesinin defalarca ilgili kurumlara başvuruda bulunmasına rağmen hiçbir önlem alınmadığı için meydana geldiğinin altını çizen Hülakü, “Bingöl’de yaşanan olayın failinin ailesi defalarca savcılığa, CİMER’e başvuruda bulunmuştu. Buna rağmen hiçbir önlem alınmamıştı dolayısıyla Vali ve Emniyet Müdürü başta olmak üzere Bingöl’deki tüm idareciler bu felaketin sorumlularındandır. Babanın, CİMER mektubundaki şu cümlesi aslında her şeyi çok net bir şekilde açığa çıkarıyor: “Cinayet olmadan devlet bir şey yapmayacak mı?” Çocuğunu defalarca CİMER’e şikâyet babanın CİMER’e başvurusu. 
Değerli milletvekilleri, 24 Temmuz günü saldırganın yaklaşık iki buçuk saat boyunca önüne gelen herkesi bıçaklaması, 10’dan fazla kişinin yaralanmasına ve 4 yurttaşımızın ölümüne sebep olmuştur ve bu süre zarfında hiçbir kolluk kuvvetinin müdahale için saldırının yaşandığı bölgeye gelmemesi büyük bir güvenlik zafiyetini ortaya çıkarmıştır. Her ne kadar Valilik, Emniyet açıklama yapsa “Bu şahsı yakaladık.” dese de bu şahıs emniyet mensupları tarafından yakalanmamış, bizatihi bir vatandaş tarafından yakalanıp emniyet mensuplarına teslim edilmiştir. Şehrin göbeğinde iki buçuk saat boyunca katliama davet verecek bir saldırıya kimse müdahale etmiyorsa Emniyet Müdürü ne iş yapıyor, Vali ne iş yapıyor? Gerçi, biz, Bingöl Valisinin ne iş yaptığını çok iyi biliyoruz. Her fırsatta “Asayişi sağladık.” diye sosyal medyadan “tweet” atan Valiliğin aslında yaptığı tek iş var: Bir siyasi partinin propagandasını yapmak, onlarla seçim çalışmasına katılmak. Buradan o Valiye sesleniyorum: Eğer bir partiye gönül vermişseniz gidin, o partinin yasal üyesi olun, o partiye çalışın; eğer valilik yapmak istiyorsanız bırakın siyaset yapmayı, Bingöl'ün sorunlarıyla uğraşın.
Kısacası, 22 yıldır hem Türkiye'yi hem Bingöl'ü yöneten iktidar ne iş yapıyor? DEM Parti adına ben 3 gün önce bu olaydan dolayı Bingöl'de bir basın açıklaması yaptım. İnanın bana, bütün parti binamızın önünü polisler sardı; kişi başına belki 5’ten fazla polis düşüyordu ama iki buçuk saat boyunca onlarca kişiyi bıçaklayan bir şahsı yakalayamadılar. Bugün halay çekilmiş olsaydı, oyun oynamış olsalardı anında yakalanmıştı, basına verilmişti, ters kelepçe yapılmıştı ve müziklerle onun propagandası yapılırdı” diye konuştu. 

İKİ BUÇUK SAATLİK AYMAZLIĞIN CEVABINI BİNGÖL HALKINA VERMEK ZORUNDADIRLAR

Konuşmasında, Bingöl’deki uyuşturucu kullanım yaşının 12’ye kadar düştüğüne vurgu yapan Hülakü, şu ifadeleri kullandı: “Mülki idare amiri çıkıp da iki buçuk saatlik aymazlığının cevabını Bingöl halkına vermek zorundadır. 
Değerli milletvekilleri, Bingöl'de uyuşturucu kullanımının yaşı 12'ye kadar düştü. Gençler, çocuklar uyuşturucu batağına âdeta ekilmiştir. Bunun temel sebebi başta Kürt gençlerine yönelik baskı ve güvenlikçi politikalardır. Kürt halkına yönelik özel savaş politikalarının 2015 yılından bu yana özenle sürdürülmesidir. Dolayısıyla gençlerin Bingöl'de yaşamasına dair hiçbir beklentisi ve ümidi kalmamıştır. Tüm sorunlar uyuşturucuya yönelmenin biraz sebebi olarak çözüm beklemektedir. Diğer yandan, uyuşturucu trafiğinin denetlenmesi, şehre nasıl girdiği, nasıl dağıtıldığı, gençlerin, çocukların uyuşturucuyu nasıl temin ettiklerinin araştırılmaması yaşadığımız bu felaketin göz göre göre geldiğinin habercisidir. Bir daha böyle bir felaketin yaşanmaması için önergemize destek verilmesi gerekmektedir.”
HABER MERKEZİ