Bingöl Devlet Hastanesi'ne ayağında geçmeyen yara şikayetiyle başvuran hastada enfeksiyon tespit edilmesi ve tüm müdahalelere rağmen enfeksiyon değerlerinin gerilememesi üzerine Dahiliye, Enfeksiyon Hastalıkları, Kalp ve Damar Cerrahisi ve Anestezi hekimlerinin görüş birliği ile amputasyona (uzvun kesilmesine) karar verildi. 

TEDAVİSİ GEÇ KALINAN VE TEDAVİYE YANIT VERMEYEN HASTALARDA ENFEKTE UZVUN KESİLMESİ, HAYAT KURTARABİLİR!

Bingöl'de Devlet Hastanesi'ne ayağında geçmeyen yara şikayeti ile başvuran hasta ilk başvurusunda genel durumunun kötü olması, enfeksiyon değerlerinin çok yüksek olması nedeni ile hastaneye yatışı yapıldı. Yapılan tüm tedavilere rağmen enfeksiyon tablosunun gerilememesi ve hastanın sepsis tablosunda olması nedeni ile hastanın hayatını kurtarmak için Dahiliye, Enfeksiyon Hastalıkları, Kalp ve Damar Cerrahisi, Anestezi hekimlerinin ortak kararı ile amputasyona (uzuvun kesilmesine) karar verildi. Gerekli hazırlıkların tamamlanması sonrasında Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Kadir İsmail Dere

Devlet Hastanesi Operasyon1tarafından ivedi bir ameliyata alınan ve sonrasında yoğun bakıma alınan hastanın genel durumunun düzelmesi ile Ortopedi ve Travmatoloji Servisi'nde tedavisine devam edildiği belirtildi. 

Bingöl Devlet Hastanesi Başhekimliği'nden yapılan açıklamada, takip ve tedavisi düzenli yapılmayan diyabet hastalarında hayatlarının bir döneminde ayakta geçmeyen yaraya bağlı ülser veya enfeksiyon gelişebileceği, ayakta iyileşmeyen yara ve enfeksiyonların bir diğer nedeninin ise periferik arter hastalığı olduğu belirtildi. Diyabet ve periferik arter hastalığının ayakta iyileşmeyen yaralarının en önemli sebeplernden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, normal bireylerde kısa sürede iyileşebilecek tırnak batması, ayakta küçük yaralar, ayakkabı vurmasına bağlı durumların bu hastalarda ülsere enfekte yaralara dönüşebildiği hatırlatılarak "Bu tür yaralar maalesef tedavi edilmediğinde uzuv kayıplarına hatta enfeksiyonun vücuda yayılması sonrasında hastaların hayatını kaybetmesine dahi sebep olmaktadır. Tedavide kan şekerinin düzenlenmesi, yara bakımının sağlanması, periferik damar tıkanıklığı bulunan hastalarda dolaşımın sağlanması, enfeksiyon tablosun antibiyotik tedavisi ile düzenlenmesi gerekir. Dolayısı ile bu hastaların takibi ve tedavisi Dahiliye, Enfeksiyon Hastalıkları, Kalp ve Damar Cerrahisi, Plastik Cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji hekimlerinin kontrolünde multidisipliner yaklaşım ile yapılmaktadır" denildi. 

HASTALARDA UZUV KAYIPLARININ YAŞANMAMASI İÇİN UYARI! KAN ŞEKERİ KONTROL ALTINDA TUTULMALI VE HEKİM KONTROLÜ İHMÂL EDİLMEMELİ...

Narkotik Köpeği Şüphelileri Ele Verdi Narkotik Köpeği Şüphelileri Ele Verdi

Gerek uzuv kayıplarının yaşanmaması gerekse hayati tehlike oluşturmaması adına hastaların dikkatli olmaları hususunda uyarılarda bulunulan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kan şekeri kontrol altında olmalı, düzenli hekim kontrolü ihmal edilmemelidir! Diyabet hastalarının ayakları kuru olma eğiliminde olup topuk ve parmaklarda ciltte çatlaklar oluşabilmektedir. Cilt bütünlüğünün bozulduğu bu alanlardan giren enfeksiyon etkenleri kan akımı bozulmuş ayaklarda daha kolay ve daha ciddi enfeksiyonlar oluştururlar. Ayrıca ayakta oluşan terleme de enfeksiyon ve yara gelişimine yatkınlık oluşturur. Bu nedenle şeker hastaları ayak bakımlarına dikkat etmeli günlük ayaklarını ılık su ve sabunla yıkamalı ve iyice kurulamalıdır. Nemlendirici kremler uygulanarak oluşacak çatlaklar engellenmelidir. Parmak araları ise olası mantar enfeksiyonu nedeni ile nemli tutulmamalıdır. Bir diğer husus ise tırnak bakımıdır. Tırnaklar çok kısa ya da çok uzun olmamalıdır. Olası mantar enfeksiyonu ya da tırnak batması önemli enfeksiyon nedenlerindendir. Çorap ve ayakkabı seçimine özen gösterilmelidir. Sentetik, dikişli, ayakkabı içinde katlanacak büyük çoraplar önemli tahriş ve olası enfeksiyon sebebidir. Çoraplar günlük değiştirilmeli, tahriş etmeyecek deterjanlar kullanılmalıdır. Sivri burunlu dar ayakkabılar, yüksek topuklu ayakkabılar ve parmak arası terlikler kullanılmamalıdır."
HABER MERKEZİ