DEM Parti Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, Meclis genel kurulunda yaptığı konuşmada, Bingöl’ün yol, deprem, trafik sorunlarını gündeme getirdi.
Bingöl-Elazığ karayolunun 15 yıldır yap-boz tahtasına döndüğünü ifade eden Hülakü, “Ulaştırma Bakanlığına dair bir bilgi almak için hangi yöne dönsek nereye baksak karşımıza yolsuzluktan başka bir şey çıkmıyor. Ortada yamalı asfalttan, yolcu, sürücü güvenliği olmayan yollardan başka bir şey yok. Tam yirmi bir yıldır “Duble yollar yaptık.” diye övünen iktidar var. Yani halkın parasıyla, halkın ödediği vergilerle yapılan duble yollar, her yıl bir başka yandaşın cebini doldurmak için sökülüp yeniden yapılan duble yollar. Ama Sayın Bakanım, Bingöl'de bir yol var ki Bingöl-Elâzığ yolu, tam on beş yıldır yapboz tahtasına döndü ve sürekli yapılıp bozuluyor. Bu yol on beş yıldır aynı müteahhide veriliyor, on beş yıldır bu müteahhit yapıyor. Eğer birilerini zengin yapmak istiyorsanız gerçekten örtülü ödeneğiniz ya da gizli ödeneğinizden ona para verin ve şu Bingöl yolunu bir defa bir müteahhit adam akıllı yapsın, Bingöl halkı da kurtulsun, siz de kurtulun” dedi.
“DEPREM İLE İLGİLİ ÖNLEMLER ALINMALI”
Deprem bölgesinde yer alan Bingöl'de her türlü önlemin ivedilikle alınması gerektiği belirten Hülakü, şöyle devam etti; “Bingöl depremin sıfır noktasında yer alıyor. Her an çok şiddetli bir depremle büyük bir felaket yaşanabilir. Bu konuda defalarca Bakanlığa önerge verdik, her türlü tedbir derhâl alınmalı diye ısrarla belirttik. Ancak birçok önergemize cevap verme gereği duyulmuyor. Neyse ki, Ulaştırma Bakanlığı zahmet edip bir önergemize cevap verdi. Olası bir Bingöl depreminde Bingöl ile çevre şehirleri arasında ulaşım ağının güvenli olup olmadığını sormuştuk. Bize verdikleri cevapta somut hiçbir şey yok. Yani, “Hele bir deprem olsun, biz gerisini hallederiz.”
YOLLARIN RİSK ANALİZİ YAPILDI MI?
Buradan Ulaştırma Bakanına tekrar soruyorum: Bingöl'de olası bir deprem felaketinde çevre illerle iletişiminin sağlanması adına Bingöl’ü çevre illere bağlayan kara yollarının, demir yollarının ve havaalanı pistinin risk analizi yapılmış mıdır? Yapılmış ise sonucu nedir? Bingöl’ü çevre illere bağlayan yollar depreme dayanıklılık açısından riskliyse bunlarla ilgili derhâl tedbirler alınacak mı? Deprem meselesi üzerinden ulaşım güvenliğini almak zorundasınız, hem de halktan aldığınız o vergilerle değil, Ulaştırma Bakanlığının kendi bütçesiyle.”
“UMARIZ, AKILLI KAVŞAK PROJESİNDE YİNE MİLLETİN AKLIYLA OYNAMAYACAKLAR”
Karayolları tarafından yapılan Gündoğdu ve Berti kavşakları projesi ile ilgili insanların kaygılı olduğunu belirten Hülakü, “Bingöl'ün batısıyla bağlantısının kurulduğu tek yol Elâzığ Yolu ve bu Elâzığ Yolu’na bir kavşak yaptılar; bir mühendislik harikası. Bu kavşakta şehre girişi unuttular, hemen mezarlığın yanında yapılan kavşakta şehre girişi unuttular. Buna da bir çare buldular. Buna nasıl bir çare buldular? Mezarlığın yanında yaptıkları için mezarlığın içinden bir yol vererek ve bunu da mezarları başka bir yere taşıyarak yaptılar.
“BİNGÖL TRAFİĞİNDE KİMSENİN CAN GÜVENLİĞİ YOK”
Yine, her zaman söylüyoruz, Bingöl'de 2 kavşak daha var; Gündoğdu ve Berti kavşakları. Şimdi, bu kavşaklar için mühendislere projeyi sorduk; Gündoğdu kavşağının projesi için hepsi kaygılı, akıllı kavşakmış. Umarız, bu akıllı kavşak projesinde yine milletin aklıyla oynamayacaklar. Berti kavşağına da değinmeden geçemeyeceğim. Yol belirli bir yerde 3 şeritten 2 şeride iniyor ve sürekli kazalar yaşanıyor, araç kuyrukları oluşuyor. Yani kısacası, Bingöl trafiğinde kimsenin can güvenliği yok, akıllı olan bu kavşakları kullanmaz” diye konuştu.
“UÇAKLARDA HER DİLDEN ANONSLAR YAPILIYOR AMA ZAZAKİ VE KURMANCİ ANONSLAR YAPILMIYOR”
Karayolları levhalarında ve anonslarda Kurmanci ve Zazaki’nin kullanılmamasını eleştiren Hülakü, şunları söyledi; “Kürt halkının ana dili olan Kürtçe dilinde yani Zazaki ve Kurmanci lehçelerinde yollara konulmuş tek bir uyarı levhası yok. Uçaklarda her dilden anonslar yapılıyor ama Zazaki ve Kurmanci anonslar yapılmamaktadır. “Uçaklarda niye Kürtçe anons yapılmıyor?” diye Ulaştırma Bakanlığına sorduk; bize verdiği cevapta Kürtçe’nin uluslararası taşımacılık dili olmadığı söyleniyor. Bakanım, Türkçe de uluslararası taşımacılık dilleri arasında sayılmıyor. Madem öyle Türkiye'deki havayolları şirketlerinin uluslararası uçuşlarında yalnızca Çince, Arapça, İngilizce anons yapılsın. “Uluslararası uçuşlarda bu mümkün değil.” diyelim. Peki, iç uçuşlarda bu hizmeti neden vermiyorsunuz?”
(Haber Merkezi)