SAĞLIK

Bingöl'de 'Dünya Kalp Günü' etkinliği

Abone Ol

Bingöl Merkez Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) tarafından 29 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla kent merkezinde stand kuruldu. Bingöl kent merkezinde Genç Caddesi Ulucamii mevkiinde kurulan standda vatandaşların tansiyonları ölçülerek, afiş ve broşür dağıtılarak bilgilendirme çalışması yapıldı. Vatandaşlar, Dünya Kalp Günü dolayısıyıla kurulan standa büyük ilgi gösterdi.

KALP SAĞLIĞI İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR?

Uzmanlara göre, uzun ve sağlıklı bir yaşam için kalp sağlığının korunması büyük önem taşıyor. Yaşam tarzınızda yapacağınız küçük değişikliklerle hem kalp hem de genel sağlığınızı korumanız mümkün.

1.BESLENMEYE DİKKAT EDİN

Doğru beslenmek, diyet yapmak anlamına gelmiyor çünkü diyet demek, yeme alışkanlıklarında geçici değişiklikler yapmak demektir. Doymuş yağdan fakir; lif, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin bir diyet, kalp damar hastalıkları üzerine olumlu etki yapıyor. Omega 3 yağ asitleri içeren besinler de kanda pıhtı oluşumunu azaltıp damar sertleşmesini engelliyor. Ayrıca, balık tüketimi ile kalp damar hastalıkları sonucu gelişen ölüm oranında azalma görüldüğü belirtiliyor. Ayrıca trans yağlardan uzak durmak, mümkünse işlenmiş gıdalardan hiç tüketmemek ve günlük tuz miktarını 5 gramın altında tutmak da çok önemli.

2.FAZLA KİLOLARINIZDAN KURTULUN

Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar gelmektedir. Fazla kilolu olmak aynı zamanda koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için de risk oluşturmaktadır. Burada en önemli ölçü bel çevrenizdir, erkeklerde 94 cm. ve altı kadınlarda 80 cm. ve altı ideal bel ölçüsüdür. İdeal kilonuzu mutlaka korumalı ve bunun için egzersiz yapmalısınız.

3.EGZERSİZ YAPIN

Günümüzde teknolojinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkânlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket etmeye başladık. Oysa fiziksel aktivite azlığı ve fizik kondisyon yetersizliği kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörüdür. Kalp sağlığınız için haftanın 3 günü en az 30 dakika egzersiz yapmaya özen gösterin. Unutulmamalıdır ki, fiziksel egzersizin yararlı olanı düzenli şekilde yapılanıdır.

4.STRESTEN UZAK DURUN

Stres, öfke ve depresyon kalp damar hastalıklarının oluşma riskini artırıyor. Bu durumda stres altındaysanız, öncelikle sizi sıkıntıya sokan nedenleri irdeleyin. Bu sorunları ortadan kaldırmakta güçlük çekiyorsanız, bir uzman yardımı alabilirsiniz. Bazı rahatlama teknikleri ve psikoterapi huzursuzluğu ve stresi azaltarak kalp sağlığını korumada yardımcı olmaktadır. İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp sağlığının korunmasına çok etkilidir.

5.SİGARAYI BIRAKIN

Günümüzde sigara önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır. Kalp krizi geçiren kişilerin sigara içmeleri de tekrar kriz geçirme riskini artıyor. Koroner bypass sonrası sigaraya devam edilmesi de ölüm oranını yükseltiyor. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak da riski artırıyor. Sigarayı bırakınız.

6.KAN ŞEKERİNİZİ KONTROL ALTINA ALIN

İyi kontrol altında alınmayan kan şekeri hastalığı kalp damar sağlığı için risk faktör olarak sayılabilir. Amerikan Diyabet Derneği kalp sağlığı için açlık kan şekerinin 120 mg/dl ve glukoz hemoglobinin yüzde 7’nin altında olması gerektiğine dikkat çekiyor. Kan şekerinizi kontrol altına almak için sağlıklı beslenmeye özen gösterin, ideal kilonuza ulaşın, ve haftada en az 2 gün 30 dakika düzenli egzersiz yapın.

7.TANSİYONUNUZU KONTROL ALTINA ALIN

Kalp damar hastalıklarının diğer risk faktörlerinden biri de hipertansiyon. Tansiyon kontrollerinizi düzenli olarak yapmayı unutmamalısınız. Hipertansiyon sorununuz varsa ve genç, orta yaşlı veya şeker hasta iseniz hedef kan basıncınızın 130/85 mmHg’nin altında, ileri yasta iseniz 140/90 mmHg altında olmasına dikkat edin.

8.KALP KONTROLLERİNİ YAPTIRMAYI İHMAL ETMEYİN

Kalp damar hastalıkların bazıları hiçbir belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bu nedenle hastalıkların başarıyla tedavi edilmesinde erken teşhis büyük rol oynuyor. Düzenli yapılan testler de hastalıkların ciddi boyutlara varmadan tespit edilmesini sağlıyor.

EROL YILMAZ