Gazetemizi ziyaret edip emekli maaşlarına yapılan yüzde 25 zam ve mevcut emekli maaşları hakkında şikayetlerini dile getiren emekli vatandaş Arif Buldağ: “Ak Parti iktidara geldiği günden beri bütün oylarımı encümen, il, belediye, milletvekili hep Ak Partiye verdim. Her şeyi bekliyorduk yalnız bu adaletsizliği beklemiyorduk. Bize vermediği yüzde 25 zammı size verdik diyor. Bizim maaşımız 7500 TL’ydi yine 7500 TL. Üstüne iftiraya da uğradık.  İkincisi bir Milletvekilinin maaşına 17 bin TL zam yapılarak aylık maaşı 69 bin TL, ikinci maaşıyla beraber 85-87’ye çıkıyor. Benimde yıllık maaşıma denk geliyor. Bu adalet hangi kitapta yazıyor. Bu ne zalimlik, ne zulümdür. Böyle bir şey olur mu? Harp olsa o milletvekili gitmez, deprem olsa kimseyi enkazdan çıkarmaz, dar günde FETO darbe yapsa tankın önünde durmaz, oğlu askere gitmez, oğlu asker olmaz, polis olmaz. Onların maaşı 85 bin TL, bizimki halen daha 7500 TL” şeklinde konuştu. 

“YÜZDE 25'LİK ZAM DA YOK”

Emekli maaşına yüzde 25 zammın yapılmadığına dikkat çeken Buldağ şunları kaydetti: “Ben 9 bin 200 gün prim vermişim maaşım 7500 TL, adam 3 bin 600 gün vermiş onunda maaşı 7bin 500 TL. Bu ne dengesizlik bu ne pervasızlık. Para yok deselerdi valla arkadaş hiçbirinize vermiyoruz eyvallah. Fakat birine yüzde 85, birine yüzde 25 o yüzde 25 de yok iftira atıyor. Fakir fukara, yaşlı, engelli deprem olsa o gider, harp olsa o gider, oğlu polis olur, asker olur ülkesi için canını verir. Ülkeye onlar sahip çıkar-kurtarır. Bu adaletsizliğin ortadan kalkması lazım. Bana göre mit, bakanlar, milletvekilleri, valiler, generaller, rektörler ve profesörlerin maaşları tek kalem olmalı”

“ŞEYTAN, BUNLARI DUYSA GÜLER, TÜKÜRÜR”

Buldağ: “Bir kişi iki maaş emekli sandıktan almamalıdır. Bu zulümdür, zalimliktir. Bu kitabın neresinde yazar. Şeytan bunları duysa güler tükürür. Biz buna isyan ediyoruz. Bu dengesizliğin bir an önce ortadan kalkması lazım. Birilerinin maaşı uçuruma gidiyor. Devlet yıkılsa kılını kıpırdatmaz, fakir-fukara, yaşlı, köylü devleti için canını verenlerin maaşı az, zalimlere ise çok” dedi.
“Eğer bu dediklerim hakaret sayılıyorsa özür dilerim”
İfadelerini hakaret mahiyetinde söylemediğini belirten Buldağ şöyle devam etti: “Eğer bu dediklerim hakaret sayılıyorsa özür dilerim. Kesinlikle hakaret mahiyetinde demiyorum. Haram da şifa yoktur. Zalimde de hayır yoktur. Maaş çok alan hayatta vefa göstermez. Ben diyorum ki yetkililer belki de farkına varmamıştır. Yoksa bu adaletsizliği yapmaz” 

“BUNLAR EMEKLİ SANDIĞI'NI DA BATIRIRLAR”

9 bin 200 gün prim veren ile, 3 bin 600 gün prim verenin aynı maaşı aldığının altını çizen Arif Buldağ: “ben 9 bin 200 gün prim vermişim 3 bin 600 gün prim veren de benle aynı maaşı alıyor. Bunlar bu şekilde emekli sandığı da batırırlar. Nasıl batırırlar diye soracak olursanız adam diyor nasıl olsa ben prim fazla da versem az da versem aynı maaşı alacam. Ben niye daha çok prim vereyim. Eskiden primin ne kadar fazla olsa o kadar çok maaş alıyordun. Bu şekilde esnafı ve milleti de o teşvikten soğuttular. Reisi Cumhurumuz sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlarımız, yetkililerimiz ve devletimizi yönetenler duysun. Bu duruma ya bir çözüm bulsunlar ya da halktan özür dilesinler. Biz yanlış yapmışız özür dileriz. Çünkü halktan özür dilemek kimseyi küçültmez büyütür. Allah devletimizi milletimizi her türlü afetlerden belalardan sıkıntıdan yokluktan krizlerden muhafaza etsin, daima payidar etsin. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.

STAJYER MUHABİR: ABDULLAH ÇAKIL