Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynayan Tarım Sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulunun Mardin Kızıltepe İlçesinin Kanaat Önderlerinden Mehmet Vejdi Kahraman, Mezopotamya'nın verimli topraklarında çalışan çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Buğday hasadının tam gaz devam ettiği günlerde çiftçilerin, pazara sürdükleri ürünlerin karşılığını alamadıklarını vurgulayan Kahraman, özellikle mısır sezonunda yaşanan maddi kayıpların yanı sıra açıklanan düşük buğday fiyatlarının çiftçileri hayal kırıklığına uğrattığını ifade etti.
Buğday fiyatlarının üretim maliyetlerine bakıldığında çiftçilerin büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirten Kahraman, ülke enflasyonunun yüzde 75'in üzerine çıktığı bir ortamda çiftçilerin tohumdan işçilik maliyetlerine kadar her şeyi karşılamak zorunda kaldığını dile getirdi. Üstelik, çiftçilerin elektrik borçlarının yüksekliği ve sulama için kullandıkları elektriğin sürekli kesilmesi gibi sorunlarla da karşı karşıya olduklarını ekledi.
“Buğdaya, 9 Lira Fiyat Biçmek, Çiftçiye ‘Sen Bu İşi Yapma’ Demekten Başka Ne Olabilir?”
Tüm bunlar karşılandıktan sonra da geriye çiftçilerin borçlu çıktığı bir tabloyla karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Kahraman “Yüksek elektrik borçları hariç, maliyetin neredeyse satış fiyatına dayandığı buğdaya, 9 lira fiyat biçmek, çiftçiye “sen bu işi yapma” demekten başka ne olabilir? O da yetmezmiş gibi bir de çiftçinin sulama için kullandığı elektriğin, çiftçiyi dövmek için bir sopa haline getirildiğini görüyoruz. Kırsaldaki tüm köylerimizin 8 ile 10 saat arasında rutin bir şekilde elektriksiz kalmaları artık gündelik hayatın bir parçası haline getirilmiş durumda. 21.Yüzyılda, her şeyin elektrik gücüne bağlı olduğu bir dünyada, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamayacak bir noktaya getirmek, evleri karanlığa mahkûm etmek, çiftçinin üretim yapmasının önünü kapatmak, ülke anayasamızda geçen “güçsüzleri, güçlüler karşısında koruyarak, gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü” sosyal ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmakta mıdır? Özetle, üretmek ve ülkesini kalkındırmak ve kendi geçimini sağlamak isteyen çiftinin bu amaçlarının engellendiğini görmüş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çiftçimize Bu Kadar Eziyet Etmenin Bir Sınırı Olmalı”
Tarım gücünü kontrol eden dünyayı kontrol eder şiarıyla ülkenin kalkınmasında büyük pay sahibi olan çiftçilere kolaylıklar sağlanması gerektiğinin altını çizen Kahraman: “Çiftçinin önünü açmak, onu desteklemek, kolaylıklar ve imkanlar sağlamak gerekirken, neredeyse onun yoluna taş koyan, onu görmezden gelen, emeğini hiçe sayan bu fiyatlar ve ödeme şartları, çiftçiliği gayrı resmi yasaklamaktan başka bir anlama gelmiyor. Eğer amaç buysa, gerçekten de yasaklayarak çiftçinin umudunu tek seferde kesmenizde yarar var. Çünkü her yıl bu azabı yaşayan çiftçimize bu kadar eziyet etmenin bir sınırı olmalı. Oysa insanlarımız, atalarından devraldığı bu topraklar üzerinde huzurla ve refah içerisinde yaşamak istiyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde üreten insana, gıda tedarik zincirinde yer alan insana verilen kıymeti almak istiyor. Çok mu şey istiyor? Takdir sizin” ifadelerinde bulundu.
HABER: ABDULLAH ÇAKIL