İstanbul'da 19 yaşındaki Semih Çelik’in, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i öldürmesinin ardından Edirnekapı surlarından atlayarak yaşamına son vermesi, çocuklar ve gençler arasındaki davranış bozukluklarını gündeme taşıdı. Bu tür olayların gençlerin ruh sağlığı üzerinde yarattığı etkiler tartışılırken, uzmanlar ailelerin ve çocukların serbest zamanlarını nasıl geçirdiklerine dikkat çekiyor.

“Boş Zamanın Yönetilememesi Sorunları Tetikliyor”

Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü eğitimci sosyolog İpek Coşkun Armağan, insanların serbest zamanlarını yönetememelerinin pek çok sorunu beraberinde getirdiğini belirtti. "Bağımlılıktan şiddete kadar pek çok sorunun kökeninde serbest zamanın yönetilememesi var. Doğada vakit geçirmenin pedagojik etkileri büyük, ancak çocuklar genelde boş zamanlarını cep telefonu, tablet veya bilgisayar başında geçiriyor," diyen Armağan, ailelerin de bu durumu pekiştirdiğini ifade etti. Armağan, “Eğer biz anne-babalar olarak serbest zamanlarımızda tamamen videolar izleyip telefon veya televizyon ekranına bağlı kalıyorsak, çocuklarımızın yaşadığı şeylere de şaşırmamamız gerekiyor. O kadar hareketsizlik ve durağan hal, enerjinin nereye akacağıyla ilgili bir kararsızlık çıkarır. Sonra o, hiç tahmin etmediğimiz yerde açığa çıkar," şeklinde konuştu.

Dijital Bağımlılık ve Sosyal İzolasyon

Teknolojik cihazlara bağımlı çocukların sosyalleşemediklerini ve içe kapandıklarını vurgulayan Armağan, "Oyun kuramayan, arkadaşıyla sohbet konusu açmayı bilmeyen çocuklarımız var. Çünkü dil gelişimleri de geriden geliyor. Çok fazla dijitale maruz kalıyorlar ve ev ortamında kulaklarını besleyecek sohbet ortamı yok. Anne-babalar da akşam eve geldiklerinde genelde ellerinde telefon, düzenli izledikleri bir diziyi açıyor. Bir ekrandan diğer ekrana bakarak serbest zamanını tüketen bir aile profilimiz var. Anlatı, hikaye, sohbet aile ortamından tamamen çıkmış durumda," dedi.

Nesiller Arası Aktarım ve Karakter Gelişimi

Nesiller arası aktarımın çocukların karakter gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirten Armağan, aile içi hikaye ve anlatı geleneğinin kaybolduğunu ifade etti. Ergenlik döneminde çocukların bilişsel ve fizyolojik gelişimler yaşadığına dikkat çeken Armağan, bu dönemde çocuklar üzerinde akran etkisinin arttığını, ebeveynlerin çocuklarını sanat veya spor gibi alanlara yönlendirmesinin önemli olduğunu söyledi.

Dijital Platformlar İçin Düzenleme Önerisi

Enstitü Sosyal Toplum Araştırmaları Koordinatörü Dr. Selçuk Aydın da Türkiye’deki dönüşüm sürecinin gençlerin davranışlarına etkisini değerlendirdi. "Kayseri ve Başakşehir’deki saldırılarında olduğu gibi, çocuk bir sanal oyundan etkileniyor, çıkıyor dışarı ve oyunda gördüğünü dışarıda uygulamaya çalışıyor. Bu çok yeni bir şey. Geçmişe dönüp bunun cevabını bulamıyoruz," diyen Aydın, sosyal medya ve dijital platformlarda denetimlerin artırılması gerektiğini belirtti.

Kadınlar Arasında Gerginlik: Yol Verme Tartışması Kavgaya Döndü Kadınlar Arasında Gerginlik: Yol Verme Tartışması Kavgaya Döndü

Düzensiz Kentleşme ve Dijitalleşme

Sosyolog Nursen Tekgöz ise hızlı kentleşmenin altyapı yetersizliği nedeniyle sosyalleşme imkanlarını sınırladığını ve bunun davranış bozukluklarına zemin hazırladığını belirtti. Tekgöz, medyada sıkça yer alan şiddet içerikli haberlerin de toplum güvenini sarstığını dile getirerek, “Sokağa güvenmiyoruz, günümüzde artık sokak neresi, belirsiz. Sosyal medya sokağa dönüşmüş durumda," ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri için doğayla iç içe vakit geçirmelerini ve aile içindeki sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.