Bingöl Üniversitesi’nde son bir ayda gerçekleştirilen geniş çaplı görev değişiklikleri, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Bingöl Şubesi’nin tepkisine neden oldu. Yapılan değişikliklerin üniversite bünyesinde çalışan birçok kamu emekçisini olumsuz etkilediğini belirten sendika, yaşanan süreçte adalet ve eşitlik ilkelerine uyulmadığını belirtti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Bingöl Şubesi’nin yaptığı açıklamada;
“Son 1 aylık süre zarfında Bingöl Üniversitesi bünyesinde çalışan kamu emekçilerinin onlarcasının görev yeri ve görevleri değiştirilmiş olup söz konusu değişiklikler hala gündemdeki sıcaklığını korumaktadır. Bu değişikliklerin yansıması devam etmekte olup bu durumdan etkilenen Üniversitedeki neredeyse tüm birimlerde bir kargaşa durumu söz konusudur”.
Değişikliklerin gerekçeleri arasında şu maddeler yer alıyor:
1)İdari görevleri vekâleten yürüten personelin tümünün vekâletinin sona erdirilmesi,
2)Fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterlerinin asli kadrolarının olduğu birimlere geri gönderilmesi,
3)Her birimde bir şef kadrosunun görevlendirilmesi,
4)2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13-b/4 maddesine göre yapılan görevlendirmelerin iptal edilmesi,
5)Değişikliklerin birim ihtiyaçlarına göre yapıldığı.
Ancak Eğitim-Sen Bingöl Şubesi yaptığı açıklamada;
Bu gerekçelerle köklü bir değişime gidildiği, Üniversitenin yeniden yapılandırılacağı belirtilmişse de uygulamada yapılan değişikliklerde usul ve etik yönünden eksikliklerin olduğu, adil ve eşit davranılmadığı görülmüştür. Bu değişiklikler ile 2547 Sayılı YÖK Kanunu’nun 52-c ve 52-d maddelerinde geçen "Memurların atanmaları; fakültelerde ve bağlı kuruluşlarda dekanların, rektörlüğe bağlı kuruluşlarda ilgili müdürlerin, yükseköğretim üst kuruluşlarında ve üniversite merkez örgütünde genel sekreterin önerisi üzerine kadro esas alınmak üzere başkan veya rektör tarafından yapılır." ve "Yardımcı hizmetler sınıfı personeli, yükseköğretim üst kuruluşlarında, rektörlükte ve rektörlüğe bağlı kuruluşlarda genel sekreterin önerisi üzerine başkan veya rektör, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda fakülte sekreterinin önerisi üzerine dekanlar, enstitü ve yüksekokullarda sekreterin önerisi üzerine müdür tarafından atanırlar." hükümlerine uyulmamıştır. Yasa açıkça öngördüğü halde amirlerin bilgisine başvurulmayıp haberleri olmadan yapılan yer değişikliklerinde ayrıca ilgili personelin de durumdan haberdar edilmediği ortaya çıkmıştır. Bu durum haberdar olması gereken amirler açısından bir yetki gaspı teşkil etmektedir.
Sendika açıklamasında, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri ve Sendikaları ile Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18. maddesinin ihlal edildiğine de dikkat çekti;
Bingöl Üniversitesi’nde yapılan geniş çaplı yer değişikliklerinde bir diğer eşitsizlik ve haksızlık ise 4688 Sayılı Kamu Görevlileri ve Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 18. Maddesinin ihlalidir. 18. Maddede "Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez. Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez. " Hükmü de ihlal edilmiştir. Yapılan değişikliklerde sendika şube yöneticisi veya temsilcisi gibi 4688 sayılı kanunla hakları güvence altına alınan arkadaşlarımızın bu hakları yok sayılmış olup, yer değişikliği tüm sendika yöneticilerine uygulanmamıştır.
Ayrıca 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu madde 52 de Atama Esasları başlığında belirtilen ve Usul ve Etik olarak eksik olan bu atamalar yapıldıktan sonra bu arkadaşlarımızın taleplerini savuşturmak için ; Atama Kararları ve kadroları görevlendirildikleri birimlere gönderilmiştir.
Bingöl Üniversitesi’nde görevde yükselme sınavında usulsüzlük yapıldığı iddiaları da gündemde getiren Eğitim-Sen,
Öte yandan Daire Başkanlığı, Fakülte Sekreterliği, Genel Sekreterlik, Genel Sekreter Yardımcılığı pozisyonlarında ise vekaleten görevlendirme devam etmektedir.
Yükseköğretim kurumlarında bulunan Genel Sekreterlik , Genel Sekreter Yardımcılığı ve Daire Başkanlığı kadrolarına , Üniversite İdari ve Teknik personelinin içinden gelen ve sorunlarına yabancı olmayan idari kadroların atanmasının doğru olacağını savunmaktayız.
Değişikliklerde etik yönü tamamen gözardı edilmiş, eşit muamelede bulunulmamıştır. Mağduriyet yaşayan personelin durumunu anlatmak için görüşme talepleri kabul edilmemiş, amirlerin yaptıkları itirazlar da reddedilmiştir. Örneğin;
Bakmakla yükümlü olduğu 1. Dereceden yakını olan personel uzak mesafede bir başka yerde görevlendirilmiştir.
Kas hastalığı olan bir başka personelde uzak mesafede görevlendirilmiştir.
Aynı kadroda ve kadroları aynı birimlerde olmasına rağmen 13-b/4 ile başka birimlerde görev yapan personellerden birinin görevlendirmesi iptal edilirken bir diğerine dokunulmamış ve 13-b/4 ile görevlendirildiği birimde görev yapmaya devam etmektedir.
Görevde Yükselme (Şube Müdürü Kadroları) Sınavında yapılan usulsüzlük sadece Bingöl değil uzunca bir süre ülke gündeminde de yer almış olmasına rağmen, sınav sonucuna itiraz eden personelin de yine birimi değiştirilmiştir.
Sonuç olarak bizler çalıştığımız kurumlarda Eşitlik ve Etik gibi insani kavramların gözardı edilerek yapılan bu tür görevlendirmeleri çalışma barışımıza ve çalışma motivasyonumuza koyulan bir engel olarak görmekteyiz.
HABER MERKEZİ