Bingöl Muhtarlar Derneği Başkanı ve Ekinyolu Köyü Muhtarı Mehmet Erdoğan, kent merkezi ve köylerde yaşanan sorunlarla ilgili Bingöl Kent Haber Gazetesine açıklamalarda bulundu. İçme suyu, kentsel dönüşüm ve mahallerdeki uyuşturucu kullanımıyla ilgili konulara dikkat çeken Erdoğan, yetkililerden bu konulara öncelik verilmesini talep etti.
"MAHALLELERDE EN BÜYÜK SORUN İÇME SUYU"
Bingöl'de mahallelerin en büyük sorununun içme suyu kesintileri olduğunu belirten Erdoğan, "Yeni Mahalle ve Mirzan Mahallesi başta olmak üzere birçok bölgede su kesintileri sürekli yaşanıyor. Bazı yerlerde üç gün boyunca içme suyuna erişim sağlanamıyor. Vatandaşlar bu konuda büyük bir mağduriyet içerisinde" dedi.
Baz bölgelerin kentsel dönüşüme alınması gerektiğine dile getiren Erdoğan;
“ Bazı mahallelerimizin kentsel dönüşüme dâhil edilmesi için muhtarlarımızın müracaatları var. Mesela yeni mahalle ve Karşıyaka mahallelerinin kentsel dönüşüm yapılması talep ediliyor. Ancak, yetkililerimiz bu süreci bir an önce başlatırsa mahallelerimiz için çok daha iyi olacaktır. Bunların giderilmesi konusunda muhtarlarımızın talepleri var.”
"HER MAHALLEYE MOBESE TALEP EDİYORUZ"
Uyuşturucunun mahallelere girişini engellemek için her mahalleye MOBESE Talep ettilerini belirten başkan Erdoğan; “Bazı mahallerimizde MOBESE kameralarına ihtiyacı var. Muhtarlarımız bu konuyla ilgili taleplerini iletmiş durumda. Özellikle gençlerimizle ilgili uyuşturucu sorunu büyük bir problem haline gelmiş durumda. MOBESE kameralarının artırılması, bu tür olumsuzlukların tespitini kolaylaştıracak ve uyuşturucunun mahallelere girişini engellemede büyük fayda sağlayacaktır. Bu nedenle, muhtarlarımızın bu konudaki talepleri önem arz etmektedir.” Dedi.
‘Güvenlik güçlerimiz son zamanlarda daha etkili müdahalelerde bulunuyor’ diyen Erdoğan şu ifadelere yer verdi: “MOBESE kameralarının yerleştirilmesi halinde güvenliğin daha da artırılacağını düşünüyoruz. Bu sayede mahallelerimizin daha huzurlu ve güvenli hale geleceğine inanıyoruz.
Son dönemde güvenlik güçlerimizin uyuşturucu ile mücadelede daha duyarlı hareket ettiğini gözlemliyoruz. Uyuşturucunun şehir dışına itilmesi konusunda ilerleme kaydedildiğini düşünsek de MOBESE kameralarının caydırıcılığı artıracağına inanıyoruz. Ne yazık ki ilimizde uyuşturucu kullanımı ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Gençlerimizin bu bataklığa nasıl sürüklendiğini tam olarak bilemiyoruz, ancak yetkililerimizin bu sorunun üzerine daha fazla eğilmesini istiyoruz.
Güvenlik güçlerimizin denetimlerini daha sıkı yapmasını ve bu konuda kapsamlı çalışmalar yürütmesini talep ediyoruz. En önemli isteğimiz ise her mahallemizin her köşesine MOBESE kameralarının yerleştirilmesidir. Muhtar arkadaşlarımız da bu konuda gerekli başvurularını yapmış olup, yetkililerden acil bir çözüm beklemektedir.”
“MAHALLELERİMİZDE ALTYAPI SORUNLARI BÜYÜK ÖLÇÜDE ÇÖZÜLMÜŞ DURUMDA”
“Genel anlamda mahallelerimizde altyapı sorunları büyük ölçüde çözülmüş durumda. Belediye, altyapı konusunda muhtarlarımıza çok fazla iş bırakmamaktadır. Dolayısıyla mahallelerde altyapı ve üstyapı ile ilgili büyük sorunlar yaşanmamaktadır. Ancak kırsal kesimdeki köylerimizde halen altyapısı yapılmamış birçok yer bulunmaktadır. Bu konuda mağduriyet yaşayan vatandaşlarımız mevcuttur.”
"MUHTARLAR DEVLET İLE HALK ARASINDA KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜYOR"
“Muhtarlarımız, devletimizin en küçük ama en önemli yapı taşlarından biridir. Onları bir aile düzeninin temel direkleri gibi düşünmek gerekir. Eğer bu ailenin başı sağlam olmazsa, o aile dağılmaya mahkûmdur. Muhtarlarımız, mahallelerimizin ve köylerimizin can damarlarıdır. Toplumla iç içe yaşayan ve halkın sorunlarını doğrudan dinleyerek çözüm arayan kişiler olarak, yerel yönetimin en kritik unsurlarından biridir.
Muhtarlar, bulundukları mahallelerin ve köylerin sesi, dili ve ruhudur. Onların varlığı, toplumun birlik ve beraberliğini güçlendiren en önemli unsurlardan biridir. Bir mahallenin ya da köyün güçlü olması için halkın muhtarına destek vermesi büyük önem taşır. Çünkü muhtar, devlet ile vatandaş arasında köprü görevi üstlenen en önemli mercidir.
Muhtarlar, halkın taleplerini ve sıkıntılarını ilk elden dinleyen, çözüm arayan ve yetkililere ileten kişilerdir. Bir vatandaşımızın bir talebi olduğunda doğrudan milletvekillerine ya da valilere ulaşması çoğu zaman mümkün olmayabilir. Ancak muhtarlar, halkın en kolay ulaşabileceği yetkililer olarak, bu sorunları ilgili makamlara iletme görevini üstlenirler. Bu yönüyle muhtarlar, toplumun her kesimi için hayati bir önem taşımaktadır.”
“KURUMLAR MUHTARLARA DAHA ÖZEN GÖSTERMELİLER”
“Muhtarlarımızın kurumlarla alakalı şikâyetleri olmaz mı? Olur. Sonuçta biz muhtarız, bizim de bir sınırımız var, kurum amirlerimizin de bir sınırları var. Tabii ki biz isteriz ki dernek olarak muhtarlarımıza çok iyi özen gösterilsin. Çünkü muhtarlar, kendi şahısları için bir şey talep etmezler. Onlar, kendi vatandaşları için, mahalleleri ve köyleri için eksikliklerin giderilmesi adına talepte bulunurlar.
Biz muhtarlar, devletimizden talep konusunda daima varız. Mahallelerin ve köylerin ihtiyaçlarını dile getirmek, Türkiye genelinde Sayın Cumhurbaşkanımız ve İçişleri Bakanlığımız tarafından muhtarlarımıza gereken değerin verildiği bilinir. Ancak, ilimizde muhtarlarımıza kurumlarımızın biraz daha özen göstermelerini talep ediyoruz”
KÖYLERDEKİ ‘İMAR SORUNU’ ÇÖZÜME KAVUŞMALI!
Muhtarlar olarak, Bingöl'ün daha yaşanabilir bir şehir olması için yetkililerden şunları bekliyoruz: “Sorunlarımızın çözülmesi konusunda yetkililerimizin biraz daha duyarlı olmasını isteriz. Muhtarların taleplerini kulak ardı etmezlerse, ilimiz daha da ileriye gider.
Örneğin, merkez köylerimizin şu anda neden doğal gaz olmasın? Merkez köylerimizin doğal olarak daha fazla kavuşması, ilimizde daha fazla kalite oluşmasına katkı sağlar.
Ayrıca, malum olduğu üzere, 1938 yılından bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nde köylerimizin hiçbiri köy yerleşim alanları oluşturulmamıştır. En büyük sıkıntılarımızdan birisi de, köylerimizin yüzde doksan dokuzunun yaşadığı yerlerde vatandaşların ya mera alanına, ya hazineye ya da tescil harici alanlara yapı yapmış olmalarıdır.
Bir deprem olması durumunda, vatandaşlarımızın yüzde doksan dokuzu mağdur olmaktadır. Bu, ilimizde çok büyük bir sorundur. Köy yerleşim alanları oluşturulması gerektiği için, 50 yıl önce işgal edilen yapıların bulunduğu mera parselleri, hazine ve tescil harici alanların asıl köy yerleşim alanına dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu şekilde güzel bir köy yerleşim alanı oluşturulmalı ve köy için imar planları yapılmalıdır.
Bu konuda yetkililerimizden destek bekliyoruz. Birçok köyümüz bu durumdan müzdarip, vatandaşımız mağdur. Bir deprem durumunda, vatandaşımız hak sahibi olamıyor ve mağdur kalıyor.”
“SADECE ASFALT YOL YAPARAK BU İŞLER ÇÖZÜLMÜYOR!”
Son olarak Bingöl’deki sorunları tek tek sayan başkan Erdoğan şunları kaydetti:
“Bingöl’ün en büyük sorunlarından biri, ilimizde içme suyu sıkıntısıdır. Bu sadece il merkeziyle sınırlı değildir, aynı zamanda merkez köylerinde de ciddi içme suyu sıkıntıları bulunmaktadır. Sondajla su çıkartılan köylerimizin yüzde doksan dokuzunda, suyun tamamı arsenik içeriyor ve bu sular içilemez durumda. Vatandaşlar, kendi imkânlarıyla ya dışarıdan su getiriyor ya da su arıtma cihazları kullanarak içme suyunu temin ediyor.
Bir diğer büyük sorun ise, köylerimizin ve özellikle kırsal alanlardaki sulama kanallarının olmayışıdır. Arazi sulama sorunları, 88 köyümüzde de mevcuttur. Sadece asfalt yol yaparak bu işler çözülemez. Arazi sulama için kanalizasyon sistemlerinin oluşturulması ve arazi yollarının açılması gerekmektedir. Bu, vatandaşın daha rahat bir şekilde tarım yapabilmesi için zorunludur. Ancak maalesef biz, sadece köylerimize asfalt yapmayı çözüm olarak düşünüyoruz ve bu tek başına yeterli değildir.
Bu konularla ilgili olarak sürekli çalışmalarımız devam etmektedir. Sorunlarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızın Yardımcısı Cevdet Yılmaz Bey’e ilettik. Kendisi de verdiği talimatlarla çalışmaların devam etmesini sağlamaktadır. Ancak ne kadarının çözüleceği ve ne kadarının kalacağı konusunda net bir şey söylemek mümkün değildir.
Geçmişte, 2012-2014 yılları arasında merkez köylerimize "Tarım Reformu" adı verilen bir proje kapsamında altyapı ve isale hatlarında bazı iyileştirmeler yapılmış ve üst yapı çalışmalarına başlanmıştır. Ancak, sonrasındaki dönemde köylerimizin %99’unda eksiklikler devam etmektedir. Bazı köylerimizde ise isale hatları 1980'lerde yapılmıştır ve bu borular şu anda kullanım için uygun değildir. O borular zehirli maddeler yaymakta ve bunların acilen değiştirilmesi gerekmektedir. Çünkü vatandaşlar, bu borulardan su içtiklerinde sağlık sorunları yaşayabilirler.”
HABER: EYLEM ÖZEN