İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özel'in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, milli eğitim müdür yardımcıları ve şube müdürleri kendi sorumluluk ve yetki alanlarına ilişkin bilgiler paylaştı. Toplantıda İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Yusuf Tokuş, Orhan Buğrahan, Abdulhaluk Çakan ile Şube Müdürleri Selahaddin Akıncı, Muhittin Bulut, Muhittin Kaya, Sadullah Eryatan, Remzi Dinler, Orhan Avcı ve Ahmet Akgündoğdu müdürlüğün yeni eğitim öğretim yılına hazırlık faaliyetleri kapsamında yapılan ve okullar tarafından yapılması gereken iş ve işlemler konusunda açıklamalarda bulundular.
İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özel, okul müdürlerinden öğretmenlerini okula davet edip sınıfları yeni eğitim öğretim yılına hazırlamaları konusunda iş birliği yapmaları çağrısında bulundu. İlk defa okula gelecek öğrencinin sıcak bir karşılamayı hissetmesi ve eğitim ortamını benimsemesi konusunda gerekli hazırlıkların yapılması hususunda okul müdürlerine ve öğretmenlere iş düştüğünün altını çizen Özel, okul müdürlerinin gerek öğretmenleri gerekse öğrencileri muhabbetle karşılamalarının önemine dikkat çekti.

“ÖĞRENCİLER ŞEHRİ TANIMALI”

Özel, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Bakanımız, bakan yardımcılarımız, genel müdürlerimiz ve 81 il milli eğitim müdürleriyle 28 Ağustos'ta Ankara'da 2023-2024 eğitim öğretim yılı hazırlık ve değerlendirme toplantısı yapıldı. 2023-2024 Eğitim öğretim yılı için bakanımızın imzasıyla okullara yollanan bir genelge var. Birçok maddeleri var. Dağıtımı yapılan araç gereçlerin çoğu ders kitapları, ücretsiz ders kitaplarını çocuklardan geri alacağımızı söyleyerek dağıtacağız, koruyarak kullanmalarını isteyeceğiz ve yıl sonunda yeniden teslim almak için gerekli tedbirleri alacağız. Öğrencilerin insan, şehir, kültür ve medeniyet arasındaki ilişkiyi kavrayarak kendi yaşadığı şehri yakından tanıması, şehrin imkan ve özelliklerini öğrenerek mekan ve zaman ilişkisi bağlamında keşfetmesi, şehrin soyut ve somut kültürel mirasını değerlendirmesi ve koruması için okul içi ve okul dışı etkinlikler planlanacaktır. Bu bağlamda Türkiye Yüzyılı perspektifinde ülkemizin gelecek vizyonu doğrultusunda yeni eserlerin bilim, kültür, sanayi ve teknoloji alanındaki gelişmelerin tanıtımı yapılacak, müze ve ören yerleri, tarihi eserler ve camiler, kaleler, şehitlikler, kütüphaneler, bilim merkezleri, üniversiteler ve de şehirlerimizin tarihi ve kültürel mekanlarının ziyaret edilmesi sağlanacaktır.
Okul dışı öğrenme ortamlarının çocukların eğitiminde çok etkili olduğunu söylemek istiyorum. Yani okulda akşama kadar durursunuz ama okul dışında bir yere götürürsünüz ve çocuk onu hiç unutmaz. Genelgenin 6.maddesinde ifade edildiği üzere şehrimizin gezilip görülebilecek yerlerine öğrencilerimizle ziyaretler gerçekleştirmek, illa tarihi ve turistik bir mekan olmasına gerek yok yani okul dışında bir yere gitmek çocukların zihinlerinde yeni bir dosya açılmasına sebeptir. Beynimizin bir özelliği var, rutinin dışına çıkıldığı zaman beyin farklı kaydediyor ve daha iyi hatırlıyor. Dolayısıyla rutin dışı etkinlikler yapmak çocuklar için daha kalıcı öğrenmelere vesiledir.

-OKUL BAHÇELERİ GELENEKSEL OYUNLARLA DİZAYN EDİLECEK-

Genelgenin 7.maddesinde çocukları her türlü bağımlılıktan özellikle dijital bağımlılıktan korumak için okul kademesi düzeyinde oyun ve masal etkinliklerine yer verilmesi ve okul bahçelerinin geleneksel çocuk oyunlarına göre yeniden dizayn edilmesi şeklinde tedbirler yer almaktadır.

-ÖĞRENCİLERİN YETENEKLERİ KEŞFEDİLECEK-

Genelgenin 8.maddesinde öğrencilerin bilim, kültür, sanat ve spora yönelik ilgi ve yeteneklerinin keşfedilmesi ve geliştirilmesi, gönüllük ve sosyal sorumluluk programlarıyla manevi, ahlaki ve insani değerlerin içselleştirilerek çok yönlü yetiştirilmesi için okul içi ve okul dışı çalışmalar yapılacak, bu bağlamda destek alınabilecek kurumlarla irtibatlar kurularak özgün projeler ve faaliyetler gerçekleştirilecektir. Bununla ilgili STK'lar, Müftülük, Gençlik ve Spor Bakanlığıyla geçmişte yapılan protokoller var.
Çocuklarımızı bir şekilde değerlerimizle buluşturacağız ve değerlerimize göre yetiştireceğiz. Büyükşehirlerde sokaklarda sıkıntılar daha fazla yaşanıyor, Bingöl küçük bir il olarak bu anlamda korunmuş bir yer ancak bu hiç sıkıntı yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Değer aşılamamız, sorumluluk vermemiz lazım aksi halde bağımlılık ve benzeri sorunlar karşımıza çıkıyor ve bu olumsuzluklar ortak noktalarda aynı şeyleri yapmamaktan kaynaklanıyor.  Çocuklarımızı her türlü olumsuzluğa ve bağımlılığa karşı korumak için bir tür koruyucu hekimlik yapacağız. Çocuklarımızda bir değer aşılaması yapacağız. Çocuklarımızı geleneksel kültürümüzle, halk oyunlarımızla yani siz hangi şartlarda yetiştiyseniz o manevi değerlerle buluşturmaya çalışacağız.
Toplumda yaşanan olumsuzluklardan herkes şikayet edebilir ancak şikayet etmeye en az hakkı olanlar biz öğretmenler ve okul yöneticileriyiz. Öğretmen toplumda çok müstesna bir yere sahip. Öğretmenler böyleyken okul müdürlerinin de şöyle bir yönü bir var. Öğretmenler öğrenciler için rol model iken okul müdürleri öğrenciler, öğretmenler, veliler ve hatta bulundukları mahalle için rol modeldirler, rehberdirler, kılavuzdurlar.”
EROL YILMAZ