Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Ramotoloji Uzmanı Dr. Gülay Alp, halk arasında iltihaplı eklem romatizması olarak da bilinen Romatoid Artrit hakkında bilgiler verdi. Romatoid artrit, bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten Dr. Alp, genetik ya da çevresel faktörlere bağlı olabilecek hastalığın kronik hastalıklar arasında olduğunu ifade etti. 
Hastalığın yüzde 60’lık bir oranla kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Dr. Alp, eklemlerde şişlik, ağrı gibi semptomlar gösteren hastalığın teşhisi için romatoloji uzmanına başvurulması gerektiğini söyledi. 

"6 HAFTA DEVAM EDEN EKLEM AĞRILARI VE ŞİŞLİKLERE DİKKAT"

Romatoloji Uzmanı Dr. Gülay Alp, "Romatoid artrit, halk arasında iltihaplı romatizma olarak geçen bir hastalıktır. En sık tutulduğu bölgeler, el eklemlerinde iki taraflı küçük eklemlerin hastalığı, el ve ayak eklemlerini tutmakta. El ve ayak bilekleri etkilenebiliyor. Daha az sıklıkla da omuz, diz ve dirsek gibi eklemlerde şişliklerle karakterize olabiliyor. Hastalarda oluşan bu şişliklere bizim romatizma diyebilmemiz için hastanın bu durumu en az 6 hafta devam etmesi lazım. Birkaç gün süren şişliklerde bu teşhisi koymuyoruz. Şişlikle beraber hastalar sabahları eklemlerde yarım saatten uzun süren bir tutukluluk olduğunu söylüyorlar. Sabahları eklemlerde tutukluluklarını el eklemlerinde sertlik olarak tarif edebilirler. Bu tutukluluk, hareketle beraber azalıyor. Hastalar el ve parmaklarını yumruk yapmakta zorlandıklarını ifade ediyorlar. Bu durumlarda bu hastalarda eklem şişliğini fizik muayenede gördüğümüzde ‘Romatoid Artrit’ olduğundan şüphe edebiliyoruz. Ve buna yönelik hastanın tetkiklerini planlıyoruz" dedi.

"ROMATOİD ARTRİT GENETİK OLABİLİYOR"

Romatoid Artrit’in genetik bir temeli olduğunu söyleyen Alp, "Ailesinde ‘Romatoid Artrit’ olan hastalarda ‘Romatoid Artrit’ görülme riski daha fazla. O açıdan her hastamızı ‘ailede kimsede romatizma var mı?’ diye sorguluyoruz. Risk artmış ama tamamen genetik bir geçmişten bahsetmiyoruz. Sadece artmış olan bir riskten bahsediyoruz" ifadelerini kullandı.

"KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLMEKTE"

Romatoid Artrit'in kadınlarda erkeklere göre daha fazla görüldüğünü belirten Dr. Alp, "Hastaların büyük çoğunluğu olan yüzde 60’ını kadınlar oluşturuyor. Genelde biz teşhislerini 30’lu veya 50’li yaşlarda koyuyoruz. Az bir kısmı da 65’li yaşlarda teşhis alıyor. Erkeklerde kadınlara göre daha az görülmekle beraber daha kötü seyrediyor ve daha dikkatli olmak gerekiyor" diye konuştu.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ

Hastalığın belirtileri ile ilgili bilgiler de veren Dr. Alp, “Şikâyetler eklem ağrısı ile başlayabilir ama romatizmadan net bir şekilde şüphelenilmesi için eklemlerde şişliğin görülmesi şart! Hastada öncelikle eklem şişliğini gördüğümüzde romatizmadan şüpheleniyoruz. 6 haftadan uzun süren bir şişlik ve sabahları eklemlerinde bir tutukluluk ve özellikle aile öyküsü de varsa bu hastalar romatizmadan şüphelenebilir" dedi.

"KRONİK BİR HASTALIK OLAN ROMATOİD ARTRİT TEDAVİSİNDE HERHANGİ BİR PROBLEMİMİZ YOK"

Romatoid Artrit'in tedavi seçenekleri hakkında ise Alp, "Tedavi seçenekleri çok fazla. Günümüzde tabletler ve iğne seçenekleri var. Tedavide herhangi bir problemimiz yok ancak bunun kronik bir hastalık olduğunu bilmek gerekiyor. Tanı koyulup tedavi başlıyor ve hastalara önce ayda bir çağrımızı yapıyoruz ve sonrasında 3 ayda bir hatalığı izleme adına çağrılarımız oluyor. Hastalık durumunda tedavi iyi giderse hasta tedaviyi bırakmaması gerekiyor. Bazen de yanıt alamadığımız durumlarda üst seviye olan biyolojik ve gelişmiş seçeneklere geçiyoruz" ifadelerini kullandı.

"ROMATOİD ARTRİT MUTLAKA TAKİP EDİLMELİDİR"

Dr. Alp, "Hastanın, bu hastalığın kronik bir hastalık olduğu bilincinde olması gerekiyor. Nasıl ki bir diyabet veya tansiyon hastası ilaçlarını bırakmadan içiyorlarsa, hastalar iyi olsalar bile düzenli olarak hekime başvurup kontrollerini yapıyorlarsa, aynı şekilde Romatoid Artrit hastası da 3 aylık arayla mutlaka romatoloji hekime görmeli ve yakınmaları çok artarsa beklemeden doktoruna görünmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.  

"SİGARA, GENETİK YATKINLIĞI OLANLARDA ROMATİZMAYI HIZLANDIRABİLİR"

Alp, sigara kullanımının hastalığın seyrine olumsuz yönde etki yaptığına vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Bu hastalıklarda özellikle sigara konusunda hastaları uyarıyoruz. Sigara genetik yatkınlığı olan bir insanda romatizmayı hızlandırabiliyor. Hasta sigara kullanıyorsa tedavi yanıtları daha düşük oluyor. Bu hastalarımıza mutlaka sigarayı bırakmalarını öneriyoruz. Genetik temeli olan bu hastalığın, risk faktörü olan ailelerde çıkması olasılığının daha yüksek. Hastalığı üzüntü, stres, yorgunluk, sigara kullanımı gibi çevresel etkenler de tetikleyici olabiliyor. Genetik olarak ailede olsa bile aile bireylerinin tamamında olacağı gibi bir durum söz konusu değil. Özellikle sigara kullananlar ve ailede genetik hastalık hikâyesi olanların daha dikkatli olması gerekiyor!”
İLKHA