Gündem

“SAĞIM VE ÇOBANLIK YAPACAK KİMSE YOK”

Abone Ol

Hayvancılığı ile bilinen kent Bingöl’de, Damızlık Ve Koyun Keçi Yetiştiriciliği Başkanı Ali Kaysadu ile küçükbaş hayvancılık üzerine konuştuk.

Babadan gelen mesleği sürdürdüğünü söyleyen Damızlık Ve Koyun Keçi Yetiştiriciliği Başkanı Ali Kaysadu,  küçükbaş hayvancılığı ile ilgili bilgi verdi. Bingöl’deki en büyük işletmeye sahip olan Kaysadu, Tarım ve hayvancılığın çok zor bir sektör olduğuna dikkat çekerek küçükbaş hayvancılığın daha da zor olduğuna vurgu yaptı.

“SAĞIMLA İLGİLİ ÇOK ZORLUK ÇEKİYORUZ”

Küçükbaş hayvancılığın bilek gücüne dayalı bir sektör olduğuna değinen Kaysadu, sağım yapacak kimsenin kalmadığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Daha önceden annelerimiz, bacılarımız, yengelerimiz bunu yapıyordu. Şu anda sağımla ilgili çok zorluk çekiyoruz. Kimse yanaşmıyor. Yeni nesil bu sektöre sıcak bakmıyor.”

“HAYVAN ISLAHINDA BİR NUMARAYIZ”

Hayvanların ırklarının ıslah edilmesi için çalışmalar yaptıklarını söyleyen başkan Kaysadu şunları kaydetti: “İşletmelerde bulunan hayvanların eskiden ırkları birdi. Yani beyazsa beyaz, kırmızıysa kırmızıydı. Şimdi biraz karıştılar. Melezleşti. Tekrar bakanlığımız tarafından bu hayvanları eski ırkına getirmek için ıslah yapıyoruz. Bingöl yürtülen on projesinin her birinde 6300 hayvan bulunuyor. 6300 hayvanı şu anda ıslah ediyoruz. Bingöl şuanda Türkiye'de birinci sırada ıslah yapıyor.

 Her bir projede 6300 hayvan bulunuyor, üç yüzü erkek materyal, altı bini dişi. Her bir projenin başında da bir tane teknik eleman, en azından üniversitelerinin iki yıllık bölümlerinden mezun tekniker 10 arkadaş burada çalışıyor. Projenin başında Bingöl Üniversitesi'nden üç hoca var. İkisi profesör, biri de doçent. Projeye liderlik yapan hocalarla birlikte biz bu işi götürüyoruz. Tarım Araştırmalar ve Politikalar genel müdürlüğüyle burada Bingöl İl Tarım Müdürü ve İlçe Müdürlükleriyle bir bütün olarak bu işi sürdürüyoruz”

Küçükbaş hayvancılıkta 34. sırada olan Bingöl’ün, mera ve nüfus bakımından önde olan illeri geçemeyeceğine vurgu yapan Kaysadu,“Bugün bir Diyarbakır'ı geçemeyiz. Bir Adana'yı geçemeyiz. Bir Konya'yı geçemeyiz. Bir Van'ı geçemeyiz. Bir Erzurum'u geçemeyiz. Yani bunlar hem coğrafi olarak hem de nüfus bakımından bizden kat kat üstün.”

 “EĞER NÜFUS KADAR KÜÇÜKBAŞIMIZ YOKSA KIRMIZI ETTE SIKINTI VARDIR”

Türkiye genelinde şu anda 55 milyon küçükbaş hayvanın olduğunu söyleyen Kaysadu: “Göç ve mülteciyle birlikte 100 milyon insanı barındırıyoruz. Dolayısıyla bizim gibi ülkelerde eğer nüfus kadar küçükbaşımız yoksa bizim için kırmızı ette sıkıntı vardır. Ama Bingöl'de 675 bin hayvanımız var. 283 bin nüfusumuz var, bir kişiye iki buçuk hayvan düşüyor. Türkiye genelinde ise her bir insana yarım karkas hayvan düşüyor ama yeterli değil,  çünkü burası hayvancılık kenti. Dolayısıyla daha çok yetiştirmemiz lazım imkânlar dâhilinde.”

“ÇOBAN EN BÜYÜK SIKINTIMZ”

2010 yılında sektörün başına gelen Kaysadu: “ 80’li 90’lı yıllarda resmi rakamlar yoktu ama Bingöl’de 700, 800 bin küçükbaş hayvan olduğu söyleniliyordu. 2010 yılında insanlar beni seçip sektörün başına geldikten sonra 260 bin hayvan varlığımız kalmıştı. 2010 yılından, 2023 yılına geldik çok şükür. Şu anda 700 bine dayandık. Bingöl şuanda küçükbaş hayvancılıkta iyi yerde. Geçen seneden bu seneye 42 bin hayvan satıldı, çoban sıkıntısı nedeniyle. Çoban bulamıyoruz şu anda, bir tane çoban 25 bin. Yemeğiyle, ihtiyacıyla birlikte 30 bin, bugün bir işverende bu gücü yok. Dolayısıyla biz de diyoruz ki çobanlara şu anda İŞKUR adı altında başvurular oluyor, oradan başvuru alırken küçükbaş veya büyükbaşla ilgili yüzde 15 kontenjan açın. En azından devlet orada bu insanların sigortasını öderse, artı asgari ücret verilirse üreticide üzerine ilave ederek bu insanlar çalıştırabilir.”

“AFGANLAR BU ÜLKEYE ALINIYORSA MEVZUATA YERİ OLSUN”

Aynı zamanda Türkiye merkez biriminde yönetim kurulun üyesi olan Ali Kaysadu, Afganlı vatandaşlar için serbestlik kontenjanı açılması gerektiğini vurguladı. Devamında konuşan başkan Kaysadu yerli adam bulamadıklarının altını çizerek: “Afganlar bu ülkeye alınıyorsa mevzuata yeri olsun, çobanlık için bir serbestlik olsun. Bu insanları serbest olarak çalıştıralım. Yani dolayısıyla bir serbestlik, bir kontenjan açsınlar. Nasıl ki Almanya'da, Avrupa’da insanları buradan götürüp çalıştırılıyorlarsa bizde mesleki olarak bu insanları alalım.

 Kaçak olarak gelip gitmesin. Bu insanlar eğer kabul ediyorsa hayvancılık olur, tarım sektöründe olur, başka bir iş olur alsınlar bu ülkeye. Yoksa başıboş insanlar niye gelsin bu ülkeye, hem bu devlete külfet olsunlar, hem de işimize yaramasınlar. Bu kesinlikle yanlış bir şeydir. Bingöl'de şu anda en büyük zorluğumuz çobandır. İkincisi sağım yapan kimse yok. Çünkü yaylalarda kırsallarda teknoloji yok. Enerji yok. Elektrik yok. Bu insanlar neyle yaparlar el bileğiyle. Âmâ şu anda kimse yanaşmıyor. Yeni nesil gençler geldiğinde bu işi yapmak istemiyorlar. Devlet buna bir an önce el atsın, bu insanları bir şekilde o sektöre özendirsin. Yoksa bu işin altından çıkamayız” dedi.

“2010 YILINDAN BERİ TREND HEP YUKARI DOĞRU ÇIKTI”

Kaysadu: “Şu anda net olarak 675 bin hayvanımız var. 2010 yılından beri trend hep yukarı doğru çıktı. 2020-2023 yılları arasında bir azalma durumu oldu. 42 bin hayvanımız bir şekilde satıldı. İşletmeden çıkarıldı. Yani ona da çok üzüldük. Ama yine de inşallah tedbir alacağız. Birlik olarak, tarım il, ilçeler olarak,  ne gerekiyorsa bütün hizmetleri, üreticinin ayağına götürüyoruz. İnsanların sofralarında bir şey eksik olunca gerçekten biz de üzülüyoruz. Tüketici şu anda biraz feryat ediyor. İşte efendim et çok pahalı, çok pahalı ama yetiştirmesi de çok zor. Çünkü insanlar gelip bu işi yapmak istemiyor. O yüzden zordur. Yani tüketici bilsinler ki biz onlar için her şeyi yapacağız. Yapmaya da devam edeceğiz.”

 2022 yılında üretimin çok iyi hale geldiğini vurgulayan Kaysadu, Katar'a, Irak'a, Arap ülkelerine hayvan ihracatı yaptığını ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: “ o dönem muhalefet velvele çıkardı.

Türkiye'de et pahalıdır. Niye dışarı hayvan gidiyor? Bunlardan ötürü ihracatı bir ara kapattılar. 2022’nin sonunda yine açtılar çok şükür. Biz bu hayvanları yetiştirip bu şekilde artmışsa, bu hayvanlar dışarı veriyor ve karşılığında bir gelir elde ediyorsak özellikle döviz karşılığında bu sevindirici” dedi.

“İTHALAT BİR VİRÜS GİBİDİR”

Hiçbir zaman ithalatı desteklemediğini belirten Kaysadu: “ithalata verilen parayı içerideki işletmecilere aktarsınlar. Yani bunlar kendi ürettiği insanlara dönük bir şeyler yapmaya çalışsınlar. Hiçbir zaman ithalat bizi kurtarmıyor. İthalat bir virüs gibidir. Hiç ithalata olumlu bakmıyoruz. Eğer varsa bir eksiklik toplasınlar bizi, gelelim bir araya, biz bize yeteriz. Yeter ki destek olsunlar. Bize destek yok mu? Var. Ama demek ki yeterli değil ki onun için insanlar satıyor, üretmiyoruz ki onun için ithalat geliyor.”

Son olarak Bingöllü vatandaşlara seslenen Kaysadu: “Bu sektöre olumlu baksınlar, çobanlarımıza şefkat gözüyle baksınlar. Pikniklerde, yol kenarlarında araçlarla giderken bir sürü gördüğü zaman mutlaka bir fren yapsınlar. O insanların hal hatırını sorsunlar. Bu bizim için dünyalara bedeldir. Bunu özellikle vatandaşlardan istiyorum. Çünkü zorbir iş yapıyoruz. Dolayısıyla gece gündüz diyoruz ki tüketicinin sofralarında bir şey eksik olmasın. Et olsun, peynir, işte yağ olsun, sütüdür ayranıdır. Biz gece gündüz çalışıyoruz. Onları da bize şefkat gözle baksınlar.

HABER: EYLEM ÖZEN