Bingöl’ün manevi şahsiyetleri arasında önemli bir yere sahip olan Şeyh Ahmet Türbesinin çatısı, Bingöl Belediyesi tarafından restore edildi. Tahrip olan çatının onarılması, hem bölge halkı hem de ziyaretçiler için büyük bir değer taşıyor.
Şeyh Ahmet Kimdir?
Araştırmacı Yazar-Tarihçi Abdullah Demir’in 2015 yılında bingolonline.com’a verdiği röportajda Şeyh Ahmed’e dair anlattıkları…
Şeyh Ahmed ve ailesiyle ilgili Osmanlı Arşivi′nde ve Bitlis Salnamesinde kendisinden ve ailesinden bahsetmektedir. Hicri 1310 yılında basılan Bitlis Salnamesi′nde Genç bölgesinde Melekanlı Şeyh Abdullah; Şeyh Mahmud ve Şeyh Osman'dan bahsederken Çapakçur meşayihi olarak da Şeyh Ahmed′in Şeyh Berekat sülalesinden olduğu ve Çapakçur'da vefat ettiği yazılmaktadır. Ayrıca diğer meşayihin ismiyle karışmaması için de şöyle bir ayrıntıya da yer verilmiştir. “Meşayih-i Nakşiyye'den diğer şeyh Ahmed” diye ifade ederken Çan meşayih-i kiramından Şeyh Ahmed′i el-Çani'yi kast ederek bir izahata ihtiyaç duyulmuş ve bu şekilde kayıt etmişlerdir.
Bitlis salnamesi Hicri 1310/M. 1892, sayfa 272′de yer alan kayıtlara baktığımızda Sini karyesinde medfun olan Şeyh Ahmed′in Şeyh Berekat ahfadından olduğunu ve bu ailenin 16. asrın başından beri Çapakçur′a yerleştikleri ve şehrimizin en kadim meşayihten olduklarını görmekteyiz. Şeyh Berekat ve Ahfadı Şeyh Ahmed feyzu kemalatıyla ilim ve irfanıyla memleketimize emsali görülmeyen hizmetler sunmuş, tekke ve zaviyesiyle halkı irşat ettiği gibi eğitim dalında Çapakçur ilimizde büyük dört asırlık zaman diliminde medrese açmış ve birçok talebe yetiştirmiştir. Çağımızın modern eğitimin karşılığı olan medrese, o dönemin üniversitesi mesabesinde olduğu şüpheden varestedir. Aynı zamanda şehrimizde okuma yazma oranın en zaif olduğu dönemlerde ilim ve irfanlarıyla halka faydalı olmuşlardır.
Şeyh Ahmed ne zaman vefat etmiştir?
Vefat tarihini kesin bilinmemekle birlikte vefatına dair bazı ipuçları yakalamak mümkündür. Yukarıda bahsettiğimiz üzere Şeyh Berekat Vakıfları Sini Beylerinden Süleyman bin Sıncar tarafından zapt edilerek murislerin elinden kasr-ı yed ettiği, yani vakıflarını ellerinden alarak kendi adına tescil ettirdiği bazı belgelerde yer almaktadır. 19. Asrın ortalarına doğru vakıfları aldıktan sonra Şeyh Berekat oğullarından Şeyh Ahmed′i de yanına aldığı muhtemeldir. Diğer bir ifadeyle Şeyh Ahmed′in Sini köyüne yerleştiği ve burada vefat ettikten sonra da kabrini şuan bulunan mevkie defnettiği ihtimal dahilindedir.
Şeyh Ahmed'in 1854 yılında vefat ettiği bazı kayıtlardan anlaşılmaktadır. 1892 yılında yazılan Bitlis salnamesinde Şeyh Ahmed′in bu tarihten önce vefat ettiği belirtmektedir. Şeyh Ahmed′in 19. Asrın ortalarına doğru vefat etme ihtimali daha yüksektir. Şeyh Ahmed'in Sini köyü sınırının bitiminde Genç yoluna yakın mütevazı bir mezarı bulunmaktadır. Mezarı birçok insan tarafından ziyaret edilmekte ve mezarı içinde namaz kılarak dua istemektedirler. Bu hareketin doğru olup olmadığı üzerinde tartışmayacağız. Fakat önemsediğimiz nokta halk tarafından evliya bir zat olarak bilinmesi ve halkın teveccühüne mazhar olmasıdır.
HABER MERKEZİ