SİYASETİN TOPLUM HAYATI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Abone Ol

Siyaset, toplum üzerinde oldukça derin ve geniş bir etkiye sahip olan bir fenomendir. Siyasi süreçler, politikacılar, yasalar ve politik kararlar toplumun her alanını etkileyebilir ve toplumsal yapıda değişiklikler meydana getirebilir. Bu fenomenin olumlu yönleri olmakla beraber, insan doğasının getirmiş olduğu farklılıklardan kaynaklı olarak toplum üzerinde pek çok ayrılıkçı ve tahrip edici sonuçlara yol açmıştır.

İnsanın doğuştan “yaratıcı” tarafından kendisine verilen belirli hakları vardır. Bu hakların en başında ise yaşam hakkı gelir. Ancak buradaki yaşam hakkından kasıt sürünerek, ezilerek yaşanılan bir yaşam değildir. Kastedilen yaşam hakkı, bireyin kendine ait ya da içine doğduğu topluma ait gelenek ve görenekleriyle, diliyle, inancıyla özgür bir şekilde yaşayabildiği bir yaşam hakkıdır. Ötekileştirilmeden, alt kimlik ve üst kimlik gibi mantık ilkelerine aykırı tartışmalardan ve baskılardan uzak sadece kendini ve içinde bulunduğu toplumu yansıtan bir yaşam hakkı…

Dünya tarihi insanların; dilinden, dininden ve hatta renginden dolayı birbirlerini dışlayıp aşağıladığı, yok saydığı ve yok ettiği örneklerle dolu. Daha doğru ifade etmek gerekirse güçlü olan insanların, güçlerinden aldığı şımarıklık ile kendisi gibi olmayanlara karşı uyguladığı aciz, istilacı ve korkakça uygulamalarla dolu.

Haklılığın güçle ölçüldüğü, güçlüysen haklısın, güçlüysen üstünsün ilkelerine dayalı bir toplum ve siyaset ilişkisi inşa edildi. Kapsayıcı yasalar yerine toplumlar arasındaki bu farklılıklar göz ardı edilerek; yaralı, kendini tanımayan, tanımlayamayan toplumlar ve bireyler oluşturuldu.

Toplum, siyaset ve tarih bu eksende şekillenmiş ve kısır bir döngü şeklini almıştır. Hayatın her alanında siyasi dengeler değiştikçe toplumların kaderi de bu siyasi güç ve dengelerin ideolojilerine göre değişmeye devam etmiştir. Bu durumun bir sonucu olarak, toplumların kaderini şekillendiren bu ideolojiler baskı rejimi kurmaktan ileriye gidememişler ve geri kalmaya mahkûm olmuşlardır.