Bingöl Kent Konseyi, 24 Temmuz Çarşamba günü kent merkezinde meydana gelen menfur saldırı dolayısıyla bugün saat 15.00’de Bingöl Belediyesi Toplantı Salonu’nda bir basın açıklaması yaptı.
Bingöl Kent Konseyi Başkanı Orhan Açıkbaş ve Yürütme Kurulu üyelerinin
BU ACI OLAY, ŞEHİRDEKİ GENEL HUZUR VE GÜVENLİĞE DAİR OLUMSUZLUKLARA İŞARET ETMEKTEDİR
Bingöl Kent Konseyi adına basın açıklamasını yapan
Açıkbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yüce dinimiz İslam, toplumsal huzur ve güvenliği sağlamada önemli bir rehberdir. Dinimiz bütününde toplumsal düzenin korunmasının ve bireylerin huzur içinde yaşamasının önemini vurgulamıştır. Çocuklarımızın dünyevi bir makam elde etmesi için gösterdiğimiz özveri ve çabanın bir kısmını da aynı gayret ve samimiyetle manevi gelişimleri içinde yapmalıyız. Bu bağlamda, yaşadığımız bu zor dönemde toplum olarak İslami değerler çerçevesinde çözüm yollarının aranması gerektiğini de hatırlatmak isteriz. İslam, bireylerin iyi bir eğitim almasını ve bilinçlenmesini teşvik eder. Kur’an-ı Kerim’de ‘İlim talep etmek her Müslümana farzdır’ anlayışıyla, gençlerimize yönelik bağımlılık ve suçların zararları konusunda kapsamlı eğitimler düzenlenmelidir.”
Bağımlılıkla mücadele eden bireylere profesyonel destek ve rehabilitasyon hizmetleri sunulmasının önemine dikkat çeken Açıkbaş, İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde mutlak suretle AMATEM ve ÇEMATEM’lerin acilen kurulması için gerekli çalışmaların hızlandırılması ve en kısa zamanda bu kuruluşların faaliyete başlaması gerektiğinin artık bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Açıkbaş, Bingöl Üniversitesi bünyesinde Sosyal Hizmet, Psikoloji ve Sosyoloji bölümleri, İlahiyat Fakültesi, il ve ilçe müftülükleri ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürüteceği çalışmalarla tüm birey ve ailelere yönelik “Manevi Destek” çalışmaları başta olmak üzere konu ile ilgili her türlü araştırma, inceleme ve çözümlere yönelik çalışmaların ortaya konulmasının da oldukça önemli olduğuna işaret etti.
TOPLUMSAL BİR SEFERBERLİK İLÂNI YAPILMALIDIR
Şehirdeki güvenlik önlemlerinin arttırılmasının da büyük önem taşıdığına vurgu yapan Bingöl Kent Konseyi Başkanı Açıkbaş, “Şehirdeki güvenlik önlemleri artırılmalı, suç oranlarını azaltmak için etkili denetimler yapılmalıdır. Polis ve güvenlik güçlerinin toplumsal olaylara hızlı ve etkin müdahale etmeleri sağlanmalı, adaletli çözümler sağlanması için gerekli önlemler alınmalıdır. Sivil toplum kuruluşları, sosyal yardımlaşma ve rehabilitasyon projelerine daha aktif bir şekilde katılmalı ve toplumda birlik ve dayanışmayı teşvik etmelidir. Sivil toplum örgütlerimizin bu anlamda yapacağı proje başvurularına destek sağlanmalıdır. Sivil toplumdan gerekli destek alınmalıdır. Valilik, Belediye, Emniyet birimleri ve ilgili bakanlık yetkilileri, sivil toplum kuruluşlarının da içinde olduğu kollektif bir şuur ile çözümler üretmeli, bu alanda ‘Toplumsal Bir Seferberlik İlânı’ yapmalıdır! Anayasa’nın yüklemiş olduğu ‘Sosyal Hukuk Devleti’ olmanın sorumluluğunun yanında bu konu hepimizin insani, ahlaki, İslami ve vicdani bir sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
Kamuoyunun bilinçlenmesine yönelik çalışmaların önemine de değinen Açıkbaş, “Kamuoyunu bilinçlendiren kampanyalar düzenlenmeli ve uyuşturucu ile mücadele konusunda geniş çaplı bilgilendirme yapılmalıdır. Toplumun bilinçlenmesi, sağlıklı bir çevrenin oluşturulmasında önemli bir adım olacaktır. Yerel yönetimlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz ve vatandaşlarımız olarak acaba yapmamız gerekenleri hakkıyla yapıp yapmadığımızın mutlaka gözden geçirilmesi ve bir vicdani nefis muhasebesinin yapılması gerekmektedir. Yapılan hizmetlerin daha da güçlü bir şekilde yapılması, yapılamayan hizmetlerin de acilen yapılması noktasında elbirliği ile gayret içinde olmamız gerektiği ortadadır. Toplumun akıl ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cinnet ve cinayetlere sebep olan madde bağımlılığı sadece aile bireylerini ilgilendiren bir sorun değil, hepimizin ortak toplumsal bir sorunudur.
BÜTÜN SUÇU SADECE GENÇLERE YÜKLEMEK, İŞİN KOLAYINA KAÇMAKTIR
Sadece bu olayda gençliğin gidişatından şikâyet etmek ve bütün suçu gençlere yüklemek, işin kolayına kaçmaktır. Yaşanan bu acı hadisenin tek sorumlusu madde bağımlısı olan şahıs değildir. Gençlerimizin bu bataklığa düşmesine seyirci kalanlar, sorumluluklarını yerine getirmeyenler, çocuklarımızın ve gençlerimizin imanı çalınırken hiçbir bir şey olmamış gibi davrananlar, olayda ihmâli olan kurumlar, gençlerin uyuşturucu maddeleri kolaylıkla edinebilecekleri yolları kapatmak için gerekli tedbirleri almayanlar, denetimleri arttırmayanlar, caydırıcı cezalar vermeyenler ve aile kurumunu hedefe koyarak manevi bağların zayıflamasına duyarsız kalanlar da mesuliyet altındadır.
Şehrimize karşı sorumlu olanlar, zamanlarını kamu kurumlarını ziyaret ederek heba etmektense sokaklara ve mahallere inmeli, insanlarımızın arasına karışıp sorunlarımıza şahit olmalıdırlar. Sorunlar bir bütün olarak ele alınmalı madde kullanımına dönük değerlendirmeler çok boyutlu yapılmalı ve toplumun tüm katmanlarını içine alan sorun çözme politikalarının geliştirilmesi elzem görülmektedir.
Bingöl halkı olarak, yaşadığımız bu acı olaylardan ders çıkarmalı ve toplumsal değerlerimizi yeniden güçlendirmeliyiz. İslam’ın rehberliğinde, toplumsal huzuru ve güvenliği yeniden tesis etmek için hep birlikte hareket etmeliyiz. Bu süreçte, toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli, adalet ve merhamet temelinde hareket etmeliyiz.
Menfur saldırıda vefat edenlere Allah’tan rahmet, kalanlara sabır ve hastalarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Değerli vatandaşlarımız başta olmak üzere ilgili tüm kamu kuruluşları, odalar, sendikalar, sivil toplum örgütlerimiz, tüm siyasi partiler ile şehrimizin tüm bileşenlerini bu anlamda ortak çalışmalar yapmaya, Bingöl için tek ses olmaya davet ediyoruz.
Unutmamalıyız ki, gençliğini ihmâl eden geleceğini imha eder!” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ