Tüm Emeklilerin Sendikası Yenişehir Şube Başkan Yardımcısı Erdem, yaşlıların yaşam mücadelesini ve yaşadıkları ekonomik zorlukları araştırdı.
Bütün ömürlerini ekmek kavgasında tüketmek zorunda kalan yaşlılar ilerlemiş yaşlarına rağmen hâlâ çalışma yaşamının içinde yer alıyor. Bu çaresizlik yalnızca Bursa’nın Yenişehir ilçesi gibi küçük yerleşim birimlerinde değil ülkenin tüm büyük kentlerindeki insanların yakasını bırakmıyor.
Tüm Emeklilerin Sendikası Yenişehir Şube Başkan Yardımcısı Erkan Erdem, açlık sınırının altındaki kalan emekli maaşlarıyla geçinmenin, kimseye muhtaç olmadan yasayabilmenin giderek imkânsız hale geldiğini, her gün daha fazla yaşlının çalışmak zorunda kaldığını vurguladı.
Emekli olup bir sahil kasabasında yada kendi köyünde huzur içinde yaşamanın artık bir hayalden ibaret olduğunu söyleyen Erdem,“Torun bakarak, kışlık erzak yaparak, gerektiğinde maddi destek vererek büyükşehirlerde yaşayan çocuklarına destek olan kırsal mahallelerde yaşayan yaşlı emekliler artık geçinemiyor” diye konuştu.
İnsanın üretimin ve yaşamın içinde olmasının olumlu bir durum olduğunu belirten Erdem, “Ancak 70-80 yaşlarında emeklinin 45 derecede sıcakta bahçelerden kasa taşıması, merdiven tepesinde ağaçlardan meyve toplaması ya da tarım makinelerini kullanması hayatlarını tehlikeye atmalarına neden oluyor” dedi.
Bu konuda yapılan çalışmalara göre, yaş ilerledikçe fiziksel ve zihinsel melekelerde meydana gelen azalmanın yaşlı işçilerin iş kazalarına daha yatkın hale gelmesine neden olduğuna işaret eden Erdem sözlerini şöyle sürdürdü:
“Araştırma sonuçlarına göre 65-88 yaş arası işçi ölümleri en yüksek yüzde 51.1 ile tarım sektöründe daha sonra da yüzde 9.3 ile hayvancılık sektöründe gerçekleşmiştir. Ve yine bu yaş grubundaki işçi ölümlerinin yüzde 88.4 'ü erkek bireylerdir. Kronik tansiyon, diyabet gibi hastalıklar, kontrol altında tutulmayan kalp rahatsızlıkları, hareket yeteneklerinin yavaşlaması ve aşırı efor gibi faktörler, yaşlı işçilerin karşılaştıkları kazaları artırmakta ve bunun sonucu olarak ölüm ve kalıcı sakatlıklar maalesef artmaktadır. Yaşlı nüfusun iş kazalarına karşı korunması için bir değişik öneriler mevcuttur. Bu öneriler arasında, yaşlı işçiler için çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş güvenliği eğitimlerinin verilmesi olabilir. Ayrıca, yaşlı bireylerin daha az tehlikeli ve fiziksel olarak daha az yorucu işlerde çalışmaları teşvik edilmeli ve bu konuda düzenlemeler yapılabilir. Ama en önemlisi 70 yaş üstü yaşlı bireylerin çalışmaya ihtiyaç duymayacak emekli maaşına ve sosyal güvenceye sahip olmasıdır. Sonuç olarak, yaşlı nüfusun düşük emekli maaşları ve geçim zorlukları nedeniyle yaşına uygun olmayan şartlar altında çalışmak zorunda kalması, acilen çözülmesi gereken toplumsal problem olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun çözümü için yaşlı nüfusun yaşam kalitesi ile gelirini artırmak, onları daha güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamına kavuşturmak, toplumsal bir sorumluluk olarak kabul edilmelidir.”
İGFA