AK Parti eski Bingöl İl Başkanı Mehmet Hanefi Güler, Ortadoğu’daki kritik gelişmeleri ve Suriye’deki Kürtlerin durumunu değerlendirerek bir analiz sundu. Suriye’deki Baas rejiminin çöküşünden, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı’na kadar pek çok önemli konuya değinen Güler, bölgedeki Kürtler için gelecekte atılacak adımların büyük bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Güler, Türkiye’nin bu süreçte, Kürtlerin haklarını gözeterek bölgedeki istikrarı sağlama yolunda daha etkili bir strateji izlemesi gerektiğine dikkat çekiyor.
İşte yazının tamamı;
Suriye'de Baas rejimi, Rusya, İran ve Lübnan Hizbullahı’nın desteğiyle ayakta kalıyordu. Bir ay öncesine kadar Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın diyalog çağrısına Esed cevap bile vermiyordu.
Peki, ne oldu da iki hafta gibi kısa bir sürede Baas rejimi çöktü? İngiltere’nin aklı, ABD ve İsrail’in planı ile Türkiye’yi de haberdar ederek desteğini alması sonucunda Baas rejimi devrildi. Bu süreçte Hamaney, isim vermeden Türkiye’yi suçladı. Türkiye ise birinci raundda istediğini aldı.
Peki, Suriyeli Kürtlerin durumu ne olacak?
Türkiye, "Zeytin Dalı" operasyonu sonucunda Afrin’e girdiğinde binlerce kişi Afrin’den Şehba Kampı’na gitmek zorunda kalmıştı. Esed devrildikten sonra Suriye Milli Ordusu (SMO), Şehba Kampı’nı ele geçirdi. Oradaki Afrinliler’in bir kısmı Halep’e, bir kısmı Tabka’ya, 4 bin aile ise Afrin’e geri döndü.
Evlerine dönen Afrinliler, tapulu evlerinde dışarıdan gelen Arapların yerleştiğini ve çıkmayı reddettiklerini gördü. Peki, Afrinlilerin durumu ne olacak? Tapulu evlerine ve arazilerine el mi konulacak? Türkiye, geri dönen Kürtlerin evlerini dışarıdan gelenlerden geri alacak mı? Yoksa Asurî kralların yaptığı gibi, milletleri yerlerinden etme ve başka yerlere sürme politikası mı izleyecek?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir konuşmasında “Bölgenin iklimi Kürtlere göre değil” derken bu durumu mu kastettiği merak ediliyor.
Kürtler ve Bölgesel Gerçekler
Kürtlerin kendi başlarına, kendilerine karşı yürütülen bu projeleri bozacak güçleri bulunmuyor. Bu coğrafya, tarih boyunca sürekli çatışmaların yaşandığı bir yer oldu. Asurlar, Ahamenişler, Persler, Selefkoslar, Sasaniler, Bizans, Moğol, Timur ve Safeviler gibi pek çok imparatorluk gelip geçti. Ancak yerli Kürtler hep bu topraklarda kaldı.
Türkiye, buna bir nokta koyacak mı? 1838 Tanzimat Fermanı öncesindeki gibi Kürtlerle “sıfır sorun” politikasına mı dönecek, yoksa bu belirsizlik hali devam mı edecek?
Eğer Kürtler muhatap alınmaz ve rızaları dışında bir proje hayata geçirilirse, bu durum çatışmayı devam ettirecektir. Çünkü Kürtler, dünya ve insanlık var olduğundan beri bu coğrafyanın insanıdır. Tarih boyunca üzerlerine gelen onlarca imparatorluk ve devlet yok olurken, Kürtler bir şekilde ayakta kalmayı başarmıştır.
Türkiye’nin bölgede istikrar istiyorsa, Kürtlerin zararına olacak projelerden kaçınması gerektiği vurgulanıyor. Bu durum, hem devletin hem de Kürtlerin yararına olacaktır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ana unsurlarından biri Kürtlerdir.
Suriye, Irak gibi bölgelerdeki Türkmenler, Türk etnisitesinin kardeşi olduğu gibi, bu bölgelerdeki Kürtler de diğer kurucu ana unsurun kardeşi ve akrabasıdır.
Baas Rejimi ve Kürtlerin Hak Arayışı
Baas rejimine karşı ilk olarak Suriye Kürtleri protestolar düzenlemiş, daha sonra bu protestolar diğer bölgelere yayılmıştı. Çünkü en büyük haksızlık Kürtlere yapılmış, bazılarına kimlik bile verilmemişti.
Türkiye, “YPG-PKK’ya yakındır” diyerek tüm Kürtleri dışlamamalıdır. Çünkü Suriye muhalefeti ile hareket eden bazı Kürt partiler mevcut. Türkiye, bu partilerle görüşüp çözüm arayabilir. Rojava’da Mesut Barzani’nin rol alması, YPG’yi PKK’dan uzaklaştırma çalışmalarına stratejik bir katkı sağlayabilir.
Barzani’nin uluslararası alandaki kararlı ve vizyoner duruşu, Kürt halkının haklı mücadelesini dünya gündemine taşımakta önemli bir rol oynamaktadır. Bu başarı, Kürdistan’ın siyasi sahnedeki etkinliğinin ve Barzani ailesinin liderlik yeteneğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Sn. Mesut Barzani şunları söylüyor:
“Kürtler, terör ve şiddetle elde edebilecekleri bir şey yok. Şiddet ve teröre başvurmak, Kürtlerin meşru hak ve yasal mücadelelerine büyük zarar veriyor. Türkiye’deki çözüme yönelik her türlü adımı destekliyoruz. Yeter ki amaç bölgede çatışmanın durması ve huzurun gelmesi olsun.”
Avrupa, yüzlerce yıl süren savaşların ardından birleşti. İspanya’nın Hollanda’yı işgali, Fransız ve İngiliz savaşları, Napolyon’un Rusya’ya gitmesi gibi olaylardan sonra, 100 yıl içinde iki büyük dünya savaşı yaşandı. Almanya’da bir gecede 80 bin insan öldü. Bizim Ortadoğu'da yaşadığımız sorunların on katı daha fazlasını yaşadılar. Bu halklar, bu milletler bunu başarabildiler. Bizim başaramamamız için hiçbir neden yok. Yeter ki samimiyet, irade ve çalışma olsun.
HABER MERKEZİ