Bingöl’ün önemli tarihi yapıları arasında yer alan Zağ Mağaralarının korunma grubu belli oldu. Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Zağ Mağaralarındaki kaya odaları “1. Grup Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak kayıt altına aldı.

1. GRUP KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIĞI İLAN EDİLDİ

Zağ Mağaraları ile ilgili Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca alınan kararda, “Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 25.09.2009 tarih ve 1432 sayılı kararı ile tescillenerek 29.04.2015 tarih ve 1615 sayılı kararı ile korunma alanı sınırları belirlenen Zağ Mevkii Kaya Odalarının koruma grubunun “I. Grup” olarak belirlenmesine, Kaya Odalarının yer aldığı 102 ada, 4 parselin fen klasörü ve tapu kütüğü beyanlar hanesine “Bir Kısmı I. Grup Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığıdır” şerhinin ilgili Tapu ve Kadastro Müdürlüklerince 13.03.2012 tarih ve 28232 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik” gereği verilmesine karar verildi” denildi.

1. KORUNMA GRUBU NEDİR?

I. Grup Yapılar: Toplumun dini, sosyal, ekonomik ve kültürel ortak gereksinimlerini karşılayan, yapıldıkları dönemin mimari ve sanat anlayışını yansıtan, simgesel anı, anıtsal, izlenim gibi değerleriyle korunması gereken yapıları ifade eder.

ZAĞ MAĞARALARININ ÖZELLİKLERİ

Zağ Mağaraları ile ilgili Bingöl Valiliği sitesinde şu bilgiler yer alıyor; “Zağ Mağaraları, Bingöl-Solhan-Muş karayolunun 18. kilometresinde sağ yöne ayrılan Gökçeli-Kuşburnu Köy Yolunun 5. Kilometresinde yer almaktadır. Zağ Mağaraları, sırtı dağa yaslanmış olan doğal kayalık kütlenin ön cephesinde, kayalık alanın hemen tamamına yayılmış olan mağara/odalardan oluşmaktadır. Bu mağara/odalar insan eliyle yapılmış, iç mekanlarda birbirine kademeli geçişlerle bağlantılı ve çok katlıdır.  M.S. 5. yüzyıl başlarına, Erken Hristiyanlık (Geç Roma-Erken Bizans) Dönemi`ne tarihlenmektedir. Söz konusu Mağaralar, olasılıkla bu tarihlerde Roma İmparatorluğu`nun baskısı altında olan, Hristiyan inancına sahip toplulukların gizli yerleşim, yaşam ve ibadet alanı olarak kullanılmıştır.

Doğal Göl Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya! Doğal Göl Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya!

Alt katta yer alan ilk mağara/odadan sonra kademeli geçiş ve merdivenler takip edilerek en üst kata ulaşılabilmektedir. Bu biçimiyle mağara/odaların zemin kat dahil 5 (beş) katlı olduğu görülmektedir.

Bazı odalarda bulunan anakaya tabanına oyulmuş ve içleri sıvalı küp biçimindeki çukurlar, tahıl ve yağ, içki benzeri sıvı deposu olarak kullanılmıştır. Daha küçük bazı çukurların ise sunu çukuru olduğu düşünülmektedir. Kimi odalarda kline/sekiler görülmektedir. Bu verilere göre; Mağara/odaların bir kısmının günlük yaşam alanı, bir kısmının mutfak/kiler/depo, bir kısmının ibadet alanı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Zağ mağaralarının bulunduğu alanda, ilkbahar aylarında görülen çok çeşitli bitki örtüsü, bölgeye ayrı bir güzellik katmaktadır.”

Ömer ŞANLI