Zincir marketlerin çokluğundan yakınan Bayram, zincir marketlerin hem çokluğu hem de ilgili binalarda yaptıkları tadilatlardan ötürü deprem riski oluşturduklarını söyledi. Bayram, büyük marketlerin soğutucu gibi elektrik kullanımı yüksek olan dolapların kullanımından ötürü binada elektrik tesisatına zarar verdiğini ve mal indirmelerde yüklü araçların yolları ve sokakları işgal ettiğini söyleyerek trafik akışını olumsuz etkilediklerini ve olası bir yangın durumunda itfaiye araçlarının dahi giremediğine dikkat çekti. Bayram, zincir marketlerin açma ruhsatı hakkında Belediyenin esnaf temsilcileri ve odaların işle görüşünü almadan ruhsat verdiğini söyledi.

"Türkiye'de olmayan bir uygulama Bingöl'de var"
Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ali Bayram, "Yerli esnaf derken esnaf sanatkâr artık kalmadı. Çünkü sanat biti sanatkâr da bitti. Esnaflık bitti esnafta bitti. İddia ediyorum, Türkiye'de olmayan bir uygulama Bingöl'de var. Dönemin Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz beyle beraber Bingöl'e geldi. Bingöl Belediye Başkanı orada 'Ben yeni ulusal zincir marketlere artık müsaade etmiyorum.' dedi. Fakat bu sözünden sonra birkaç tane daha açıldı. Ulusal marketler için vatandaş ucuz diyor ama ucuz diye bir şey yok. Gıdaları tüketim tarihinin sonuna yakın Bingöl'e getiriyorlar ve son tüketim tarihine kadar ne ki sattılar, işte zamanlarda geçici bir ucuzluk kampanyası söz konusu oluyor." dedi.

"Memur ve asgari ücret zammı alınmadan marketlerde etiketler değişiyor"
Maaş zamları akabinde yapılan zamlara dikkat çeken Ali Bayram, "Sabah akşam, daha memur ve asgari ücretli zamlı maaşlarını almadan etiketler değişiyor. Burada başta alış fiyatı, satış fiyatı ver kar haddini asması lazım. Buradaki yetkililer göstermelik olarak denetim yapıyorlar. Allah bizi gösterişli hareketlerden korusun. Yetkililer denetime gidiyor, orada fotoğraf çekenin gözünün içine bakıyorlar. Orada etiket alım satımı yazmıyor. Diyoruz ki her sokakta bir ulusal firma var, yetmiyor diğer sokak başında bir tane daha var yanında ve karşısında bir tane daha var. Üçü de birbirine yakın her sokak başında ulusal marketler açılmış." ifadelerini kullandı.

"Mesken tipi yapıların marketlere tahsis edilmesi deprem riskini de beraberinde getiriyor"
Bayram, ulusal marketlerin mesken ruhsatlı yapıların altlarında sonradan tadilatlar yapılarak açıldığını söyleyerek şunları kaydetti:
"Ulusal marketler nerede açılıyor? Bina altlarında açılıyor. Bu binalar meskendir. Mesken ruhsatı alındıktan sonra bin altında tadilat yapılıyor, sonrasında bu marketlere müsaade ediliyor. Onlar da tonlarca mal stokluyor ve bu ağırlık binanın temeline zarar veriyor. O temel o apartmana göre yapılmış marketlere göre değil. Bu depremde en büyük risktir. Marketler elektrik tesisatına da zarar vermektedir. Zira oranın elektrik tesisatı evlere göre döşenmiştir. Evde ne olur, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı ve belli başlı bazı ev eşyaları vardır ancak marketlerde öyle değildir. Marketlerde büyük soğutucular var bunlardan ötürü binanın elektrik yükü bunu kaldırmıyor. Çoğu zaman şarteller atıyor. Bununla beraber zincir marketler haftada en az 2 defa malzeme getirdiklerinde trafiği tıkıyorlar. Yetkililer bunu görmüyor mu, yetkili değil mi? Vatandaşın hakkı gasp ediliyor. Devlet vatandaşa yol vermiş, geçiş vermiş onlar geliyor yolları kapatıp trafiği aksatıyor. Şehirde büyük araçların giriş saatleri belli ama kimse dinlemiyor. Gariban esnaf a dükkânında iki kasa domates satamıyor. Zincir marketlerin Bingöl'e bir geliri de yok. İnsan biraz Allah'tan korkar, esnafına ve vatandaşına üzülür."

"Tarım Kredi Kooperatifi marketleri amacı dışına çıkmış durumda"
Tarım Kredi Kooperatif marketlere de değinen Bayram, "Bu marketler başta iyiydi. Bunlar ilkin açılış amacında ticari olarak değil vatandaşa ucuz ürün satmak ve yerli küçük esnafla müşterek olarak açmaktı ancak olmadı. Onlar da ticari amaca girince maalesef rağbet görmedi. Kira ve eleman gideri diye ticarileştiler. Yerli esnaf da öyle, esnaf borçlu, battı. Ulusal marketler toplu alım yapıyorlar ve zaten depoları da dolu, mal da kaldıkça değer alıyor. Değer aldıkça da bazı kalemlerde indirime gidiyorlar. Ama temizlik ürünleri aşırı pahalı. Sabah akşam fiyat değişiyor." dedi.

"Marketler kaldırım işgali yaparak semt pazarı esnafını da mağdur ediyor"
Semt pazarı esnafının sorunlarına da değinen Bayram, "Semt pazarları açılıyor. Gariban pazarcı el arabası ve seyyar tezgâhla çalışıp çocuğuna nafaka götürüyor. Açılan semt pazarlarında bakıyorsunuz bu marketler kaldırımları da işgal ediyor. Kaç yıldır bu durum böyle ve her gelen belediye bu konuda tedbir almadı." ifadelerini kullandı.

"Zincir marketlerin arkasında güç var, kanun işlemiyor"
Bayram, "Bunların arkalarında güç var. Avrupa'ya gidin bakın nasılmış. Bakın Türkiye'de de o yasa var. Bir yerde bir işyeri açılacaksa o semtin esnafı, esnaf odaları ilgili Belediye ve ilgili komisyon kurulur ve o işyerinin açılıp açılmayacağı, ihtiyacın olup olmayacağı konusunda karar alınır. Fakat bu zincir marketlerinin arkasında bir güç var. Belediye Başkanı Ticaret Bakanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısına kesinlikle bundan sonra zincir marketlerin açılışına müsaade etmeyeceğim dediği halde açıldı ve bundan sonra da açmalarına müsaade ederler. Bu marketlerin çok yönlü zararı var. Mesken ruhsatına işyeri açılıyor, bu depremde risk barındırır. Mal indirirlerken yangın durumunda itfaiye aracı giremiyor. Belediye bunları göz önüne alması lazım." şeklinde konuştu.

"Belediye işyeri ruhsatı verme konusunda bir gün görüşümüzü almamış"
Zincir marketlere ihtiyaç olmaksızın Belediye tarafından ruhsat verildiğini söyleyen Bayram, "Ruhsatı Belediye veriyor bu vicdanen uygun değil ve etik değildir. Yasal olarak da veremez. İlgili kanunda diyor ki, esnafla ilgili verdiğin kararda mecliste esnaf temsilcisini çağırır ve görüşünü alırsın. Belediye bir gün esnafla ilgili görüşümüzü almamış. 'Ben biliyorum, ben yapıyorum' diyorlar. Biz de diyoruz ki Allah sizi ıslah etsin." ifadelerine yer verdi. 

(İLKHA)