YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar konuşmasında, “Önümüzdeki yıllar, yükseköğretimde önemli fırsatların yanı sıra ciddi sınamaları da beraberinde getiren dönüştürücü bir sürecin habercisi olacaktır. Bu konularda üniversitelerimizle birlikte çalışmak ve bir yol haritası çıkarmak üzere bir araya geliyoruz. Karar alma ve uygulama süreçlerinde mümkün olan en geniş kapsamlı paydaş katılımını sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli genç nesillerin yetiştirilmesi, bilim ve teknoloji alanında kat edilecek gelişme bilimsel üretim seviyesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Prof. Dr. Erol Özvar, “Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren, yükseköğretim yalnızca sınırlı bir kesime hitap eden seçkinci bir yapı olmaktan çıkmış, toplumun daha geniş bir kesimine ulaşmaya başlamıştır. Bu süreç, yükseköğretimin dünya genelinde kitleselleşmesi ve küreselleşmesine öncülük etmiştir. Bu dönemin ardından, yükseköğretim hem küreselleşmenin etkilerini hissetmiş hem de küreselleşme üzerinde etkili bir unsur haline gelmiştir” dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, günümüzde dünya genelinde yaklaşık 250 milyon öğrencinin yükseköğretim aldığını belirtti. Bu rakamın 2030 yılında 380 milyona, 2040 yılında ise 600 milyona ulaşması öngörülüyor. Prof. Dr. Özvar, 1975 yılında yurtdışında eğitim gören öğrenci sayısının yalnızca 800 bin olduğunu, ancak son 50 yılda bu sayının yaklaşık 8 kat artarak 2022'de 6,3 milyona yükseldiğini açıkladı. 2025 yılına gelindiğinde bu sayının 8 milyona çıkması bekleniyor. Bu veriler, yükseköğretimdeki büyüme trendini ve küreselleşmenin etkilerini gözler önüne seriyor.