Mecliste görüşülen yasanın adının “Tüketiciyi Koruma Yasası” olduğunu ancak yasa ile küçük puntolarla sermayenin koruma altına alındığını ifade eden Hülakü, “Bu pratiğin karşısındayız. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun adını verdiğimiz bu torbada tüketiciyi koruyan ne var? Tüketicinin hiç kimsesi yok; esnafın, işçinin, emekçinin, emeklinin hiç kimsesi yok; öğrencinin, ev emekçisi kadınların, madencilerin hiç kimsesi yok. Peki, sermayenin kimi var? Sermayenin tabii ki AKP'si var. Sermayenin ayağına taş değmezken “tüketici” dediğiniz halkın, evinin önündeki taştan vergi alacak bir aymazlığa yelteniyorsunuz” diye konuştu.

Hülakü, konuşmasında şunları söyledi; “madem burada kanun yapıcı olarak çalışıyoruz, mesai harcıyoruz, tüketiciyi yani yurttaşı hangi kanunlar koruyor, bir bakalım. Vergi Kanunu yurttaşı koruyor mu, Sosyal Sigortalar Kanunu yurttaşı koruyor mu, Borçlar Kanunu yurttaşı koruyor mu? Bakın, Vergi Kanunu yurttaşı korusaydı milyarlarca lira vergi ödemesi gereken yandaşlarınızı ihya etmek yerine, halkın sofrasını ihya ederdiniz. Sosyal Sigortalar Kanunu yurttaşı korusaydı mezarda emeklilik verecek düzeye gelmiş, verdiğiniz emekli maaşıyla ölümü lüks hâle getirmişsiniz. O yüzden, işverene teşvik paketleriyle kâr hediye eden kanun elbette yurttaşı değil sermayeyi koruyor. Türkiye hiçbir dönem yaşamadığı bir konut krizi ve icra krizi yaşarken yurttaşları borç batağına sürükleyen ekonomi politikalarınız karşısında Borçlar Kanunu çiftçinin tarlasına çöken bankaları koruyor. Aynı kanun, kiracıya tahliye taahhütnamesi imzalatırken mülk sahibini koruyor. Bu liste uzayıp gider ama asıl mesele hiçbir kanunun yurttaşın refahı, faydası düşünülerek yapılmadığı gerçeğidir. Bugün az sonra el kaldırıp indireceğiniz, muhalefetin tek kelimesini değiştiremediği bu kanun da yurttaşın değil, sermayenin cebini şişiren onlarca kanundan biri olarak kayda geçecek. DEM PARTİ olarak bütün torba yasalara karşı ifade ettiğimiz gibi bu kanun yapma pratiğini de reddediyoruz. Tüketici derneklerinin, esnafların, motokuryelerin, kısaca bu kanunun muhatabı olan her kesimin kanun yapımı sürecinde söz kurması elzemdir; aksi hâlde ısmarlama olarak buraya getirilen kanunların Meclisi götürdüğü yer basit bir noterlik makamı olacaktır. 17 ay önce göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Enflasyonla Mücadele Programı başlattı, “Enflasyonu perişan edeceğiz.” dedi. Peki, ne oldu? Göreve geldiği gün yıllık enflasyon yüzde 39 iken bugün yıllık enflasyon yüzde 49, hiç utanmadan on yedi aylık bu başarı öyküsünün sonucunda karşımıza yeni vergi paketleriyle çıkacak. Günü siftah yapmadan bitiren esnaf mı var, ay sonunu getiremeyen esnaf mı var, kirasını ödeyemeyen, dükkânını kapatmak zorunda kalan esnaf var mı, sürekli işçi çıkarmak zorunda kalan esnaf mı var, hiçbiri umurunuzda değil. Borçtan vergi alacak düzeye gelmiş bu ekonomi yönetimine söyleyecek tek şey var: Halkın cebinden elinizi çekin, halkın cüzdanına diktiğiniz gözlerinizi gidip sermayenin gökdelenlerine çevirin, bu halkın size verecek tek bir kuruşu dahi yok, aksine bu halkın sizden alacağı milyar dolarlar var, duble yollara verdiğiniz deprem vergilerinden alacağı var, işverene peşkeş çektiğiniz İşsizlik Fonundan alacağı var, kamu kredileriyle holdingler aldırdığınız patronlardan alacağı var bu halkın. Bu kanun teklifinde, almaktan vazgeçtiğiniz milyarlarca liralık lisans ücretleri var. O yüzden, bir daha bu halkın karşısına yeni vergi paketleriyle çıkmayın. Açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiğiniz milyonların hakkını örgütlenerek, mücadele ederek bizler alacağız. Ekmeği adil bölüşeceğiz, sofrayı halk kuruyorsa baş köşede de halk oturacak. Siz ancak o sofrayı kaldırmakla mükellefsiniz.”

Makine İmalat Sektörü Temsilcileri Toplandı Makine İmalat Sektörü Temsilcileri Toplandı

(Haber Merkezi)