Merhaba can okurlarım. Umarım sağlıklı ve mutlu uyanmışsınızdır bu sabah... Ben yaş almalarımdan ötürü sağlık problemlerim olmasa ehh! Fena sayılmam... Sevdiceğimin kara toprağından, can Bingöl'ümden ve sizlerden uzak olsam da Bingöl'ü yaşıyorum her dakikam, her saniyemde...

Sabah gözümü açtığımda ilk iş Bingöl haberleriyle güne başlıyorum. Zaten Bingöl'den arayanlarla günüm Bingöl ve dolayısıyla Bin Gönüllülerle yaşamak oluyor.

Bu sabah bir başka mutluluğu yaşadım Bingöl'ümle ilgili; ‘Bingöl Balı’, Avrupa Birliği (AB) tarafından resmen tescil edilerek Türkiye'nin AB nezdindeki ilk tescilli balı olmuş... Ve böylece Bingöl Balı, hak ettiği kalite ve özgünlüğü ile, uluslararası alanda da tanınan bir marka haline gelmiş oldu. Durum böyle olunca, bölge ekonomisine ve üreticilerimize büyük katkılar sağlayacak inancındayım...

Bu konudaki çalışmalarından dolayı emeği geçen Bingöl Üniversitemizi, Tarım Orman Müdürlüğünü ve bal üreticilerimizi yürekten kutluyorum...

Bingöl’ümde, yaz mevsimi boyunca yeşil kalan ve bini aşkın sayıda çiçek çeşidi barındıran yaylalarımızda 109 farklı endemik tür mevcut. Ve dolayısıyla Bingöl balının kendine has aroması oluşuyor. Geven, kekik, üçgül, ballıbaba gibi bin bir çeşit çiçeklerin ürünü olan Bingöl balı, Bingöl‘ümüzün yüksek yaylalarında doğal olarak yetişen bu gibi çiçeklerden elde ediliyor. Berrak görünüşe, keskin ve kalıcı tada, değişik çiçeklerin kokusuna sahip... Saklama koşulunu bilmeyen canlar, buzdolabına koyuyor. Hep dışarda dursun balımız. Oda sıcaklığında saklayın mutlak. Koruyucu madde olmadığından kristalize olabilir. Şayet böyle bir durumla karşılaşırsanız; balı bulunduğu kabıyla birlikte kaynayan suyun içinde bir süre bekletirseniz eski halini alacaktır. Bu süreci hızlandırmak için bu arada balı karıştırabilirsiniz. %100 doğal olan balımız, sağlıklı ve geleneksel lezzetimiz Bingöl Balı, ülkemizin her yerinde satışa sunulmaktadır. Yiyenlere şifa olsun, yarasın, kan olsun, can olsun...

Semiramis Bektaş Karaarslan