Karlıova İlçesi’nde 14 Haziran 2020 yılında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremden sonra yapılan hasar tespit çalışmalarında ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı evler belirlendi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ekiplerince yapılan incelemeler neticesinde ağır hasar raporu verilen evlerin yıkılacağı ve yeni evlerin yapılacağı söylendi.
Ancak İlçeye bağlı 27 köydeki 127 aile, evlerini yıktırmak istemediklerini belirterek mahkemeye başvurdu.
Yaklaşık 4 yıl sonra neticelenen mahkemede, ‘evlerin ağır hasarlı olduğu ve yıkılması gerektiği’ yönünde karar çıktı. Mahkeme sürecinin uzun sürmesi, bilgi eksikliği ve konut yapım belirsizlikleri nedeniyle depremzede vatandaşlar, hak sahibi olma hakkını da kaybetti. Şimdi konutları için yıkım kararı çıkan vatandaşlar, ev sahibi olamadan mevcut evlerini de kaybetmiş olacak.
1 EYLÜL’E KADAR SÜRE VERİLDİ
Mahkemenin sonuçlanmasının ardından, evleri ağır hasarlı olarak belirlenen vatandaşlara tebligat gönderilerek, 1 Eylül 2024 tarihi itibariyle ağır hasarlı evlerin yıktırılacağı, bu nedenle evlerin boşaltılması gerektiği bildirildi.
“YENİDEN HAK SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ”
Ağır hasarlı evlerinin yıkılmasını istemeyerek hak sahipliği başvurusu yapmayan ve 1 Eylül itibariyle evsiz kalacak olan 127 depremzede aile, devlet yetkililerine seslenerek, mağduriyetlerinin giderilmesini istediler.
Yeniden hak sahibi olmaları için destek bekleyen depremzede aileler, şunları söyledi; “Vatandaşın evinin devlet eliyle yıktırılması halinde olası başka bir depremde ağır hasarlı evin altında ölmekten belki kurtulacağız ancak bu sefer dışarıda evsiz, barksız bir şekilde kalacağız. AFAD’ın ifadesi ile, hak sahibi olamadığımız için konteynırdan dahi mahrum bırakılacağız. Sonbahar ve kış mevsimine doğru giden dönemde ölüme-sefalete-rezalete terkedilmiş olacağız.
127 konut ve bu konutlarda kalan ortalama 400-500 vatandaş mağdur durumda. Devlet eliyle bu insanlara merhamet edilmesi, haklarının verilerek sevindirilmesi elzemdir. Bu insanlara karşı, milletvekillerinin kulakları kapalı, gözleri kapalı nereye gidiliyorsa ‘yapacağımız bir şey yok iş bakanlarda, bakanlar kurulunda’ denilerek vatandaşın buralara ulaşması söylenmektedir. Gariban vatandaşın buralara ulaşması 4 yıldır mümkün olmamış, bundan sonra da olamayacaktır.
Devlet yetkililerinden ricamız, bu işi gündemlerine alarak bizleri mağdur ve perişan etmemeleridir. 90’ına gelmiş beli bükülmüş yaşlılarımızı, engelli aile fertleri olan ailelerimizi devlete küstürmeyin, evsiz barksız bırakmayın. Evinden, köyünden, tarlasından ve hayvanından ayrılmak istemeyen; hayvancılık yaparak, tarlada ekip biçerek devletin ekonomisine katkı sağlayan bu mağdur köylüleri gündeminize alın ve dertlerini diğer insanların faydalandığı haklar ölçüsünde çözün. İstediğimiz tek şey, devletin yıkacağı evlerimiz karşılığında hak sahibi yapılıp yeni evlerimize kavuşmamızdır. Köylerimizden, yaşayıp büyüdüğümüz memleketimizden ayrılmak istemiyoruz. Devlet yetkililerinden destek bekliyoruz.”
(Haber Merkezi)
