"Eller çok olunca, yük hafifleşir."
"Kasabada yaşayan yaşlı bir ressam vardı.
Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı.
Bir gün bir fakir gelip dedi ki:
“Yahu senin durumun iyi.
Neden kimseye yardım etmiyorsun?
Bak fırıncı fakirlere bedava ekmek veriyor.
Kasap bazı günler bedava et veriyor.
Sen neden hiç yardım etmiyorsun?”
Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.
Bu kötü ahlaklı adam bütün kasabada sabah akşam ressam hakkında dedikodu yaptı ve ressamı kötüledi.
Bir gün ressam hasta oldu.
Dedikodular sebebiyle kimse onun ziyaretine bile gelmedi.
Kısa zaman sonra da ressam öldü.
Aradan birkaç gün geçti.
Fakat nedense artık fırıncı da kasap da fakirlere bir şey vermez olmuştu.
Sordular; “Neden fakirlerin yardımını kestiniz?..”
Onlar dediler ki: “Her ay başı o iyi kalpli ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi.
O ölünce para veren kalmadı o yüzden!
Evet gerçek iyilik, yardım edileni minnet altında bırakmayan iyiliktir.
İyiliği gizli yapmak daha insanî bir davranış olduğu gibi, Hakk’ın rızasına da daha uygundur.
Yardım konusunda duygu ve düşüncelerimi ifade eden alıntıladığım satırlarda değinildiği gibi "Evet gerçek iyilik, yardım edileni minnet altında bırakmayan iyiliktir." o nedenle "sağ elin verdiğini sol el görmesin." denilir.
Ancak şunu unutmamak gerekir ki hepimize model olması gereken davranışların sahiplerini tanıtmaktan ziyade davranışların önemini ifade etmek model alınması için bilinmesi gerekir.
Bir hemşehrimiz, Bingöl'de doğmuş.
Çocukluğu dahil yaşamını gurbet ellerde geçirmiş.
Yüreği memleket sevgisi ile dolu fedakar bir kadın hemşehrimiz Mukaddes Başusta Kalındamar'dan bahsetmek istiyorum.
Mukaddes Hanım, çocukluğundan bugüne Almanya'da bir memleket sevdalısı olarak yaşıyor.
Daima özlemleri arasında ait olduğu ata, anayurdu memleketi ve insanları var.
Onlar için birşeyler yapabilmenin gayreti içesinde olduğunda huzur bulduğunu söylüyor.
En son 6 Şubat 2023 depreminde o güzelim ülkesinin insanlarının yaşadığı büyük afet karşısında derin bir üzüntü içinde hemen harekete geçiyor.
Almanya Hersburg A.Kültür Merkezi ve Cemevi Başkanı olması münasebetiyle Almanya'da özellikle Hersburg ve hinterlandında büyük bir yardım kampanyası düzenleyerek saatler içerisinde kendisine eşlik edenlerle yola çıkıyor.
Yüreği acılar, gözleri yaşlar içerisinde enkazlar altındaki insanları arama kurtarma çalışmalarına destek olmaya çalışıyor.
Profesyonel ekiplerin arama kurtarma çalışmaları devam ederken onlarda saatler içerisinde temin ettikleri yardımlardan depremzedelerin istifade etmesi için koşturuyorlardı.
Kendi imkanları ile temin ettikleri elli tane çadır ve on tane konteyneri kurdular.
Kış şartlarında evlerinden olan bebeklere,kadınlara,
çocuklara,genç yaşlı yüreği soğuyanların bedenleri ısınsın diye sobalar kurdular, yakacak ihtiyacı için tonlarca odun,kömür aldılar.
İaşe ve ibate ihtiyaçları için tırlar dolusu malzeme aldılar.
Büyük bir fedakarlık örneği göstererek
yüzbinlerce Euro, insanların acılarını yaşadığı bu talihsiz anda onlara bir damla su ve bir lokma ekmek olabilmek adına adeta musluktan akarcasına harcandı ve dağıtıldı.
"Almanya'dan geldik."
"Herkes şokta, büyük acı içinde gözlerden yaşlar dinmiyor."
"Acılar, acılar dindirilemez Everest Dağı kadar büyük yaşanıyor."
"Bir haftadır deprem bölgesindeyim diyordu bir konuşmasında yardımlar yetersiz,bazı sorunlar yaşanıyor bizde yaşadık."
"Acılarını bir nebzede olsa giderebilmek için buradayız."
"Yaşam şartları o kadar çetin ki insanlar acılarını unutmaya mecbur kaldılar."
"Acılarını yüreklerine gömdüler."
"Kadınlarımız acı ve kederi, zorluğu çekenlerin en başında gelenlerdi."
"Kadınların acıları bitmiyordu."
"İmkanları yoktu."
"Psikolojik olarak travma tarif edilemezdi."
"Bulaşıcı hastalık riski vardı."
"Hijyen şartlar yetersiz olduğu için bitlenme görüldüğü söyleniyordu."
"Biz insanlarımızı mağdur etme lüksüne sahip değiliz." diyordu.
"Elimizden geleni yapalım."
"İmkanlarımız ölçüsünde imkan oluşturalım."
"Destek sadece birkaç günlük yardım değil ki."
"Manevi olarak sahiplenelim."
"Uzun vadeli emeklerimiz olsun."
"Empati kuralım."
"Geleneğimiz,kültürümüz olan dayanışma ve yardımlaşma umudumuzu yaşatalım." diyordu.
Mukaddes Başusta, Bingöl'lü yüreği güzel şefkat ve merhamet abidesi hemşehrimiz.
Acı ve kederi yaşayan insanları unutmadı.
Depremden dört ay sonra yine geldi.
Deprem bölgesinde yaşayanların sorunlarına bir nebze katkı olsun diye çalışıyor.
Uzak, yakın herkesin imkanları ölçüşünde hemşehrimiz Mukaddes Başusta gibi davranması dileğiyle.