"İnsan, beklentisi kadar mutludur. Gerçekleşen kadar değil."
Beklentiler yaşamı şekillendiriyor.
Bireysel ve toplumsal istemler hep bu yönde ifadesini buluyor.
Sözler, bakışlar iyi olanın, güzel olanın resmini çiziyor.
Teoride mükemmel olan anlatılıyor.
Gözler ufka bakıyor, umudu görüyor.
En güzel şiirler yazılıyor.
En güzel fotoğraflar çekiliyor.
En içten türküler özlem duyulan eksiklikler için yakılıyor.
En entelektüel yaklaşımla sorunlar tespit ediliyor.
En pratik yöntemle sorunların çözümü ortaya konuyor.
En samimi duygularla özelleştiriler ve eleştiriler yapılıyor.
En değme hatiplere taş çıkartan hitabetle güvenler beyan ediliyor.
En kararlı tutumlarla artık yeter nidaları yükseliyor.
Viran bahçeler yeşillendiriliyor.
Verimsiz topraklara en kaliteli tohumlar ekiliyor.
Hatırda neymiş önemli olan liyakat deniliyor.
Buna dair pek çok şey söyleniyor.
Söyleniyor, söyleniyor sadece söyleniyor.
Söylenenler sadece düşlerde saklanıyor.
Hatır ve bizimdir paradigması liyakatada, hizmetede üstün geliyor.