"Herkes evinin önünü süpürürse, bütün şehir temiz oIur." Konfüçyus
İnsanın yaşadığı yerin temizliği ve güzelliği yüreğinin,benliğinin görünümü değil midir?
Nasıl bakıyorsak öyle görmüyor muyuz?
Leyla'nın güzelliği Mecnun'un idealleştirdiği bir fotoğraf değil midir?
Ferhat'ın Şirin için dağları delerek Şirin'in babasının istediği suyu getirme azmi Ferhat'ın duygularının yoğunluğunun ifadesi değil midir?
Kerem'in Aslı için yüreğini ateşler içinde bırakması,hikayede bile olsa ikisinin yanıp kül olmaları onların mutluluk,güzellik ve iyilik arayışı değil midir?
Hiç unutmuyorum.
Bir hemşehrimiz birtakım sosyal ve ekonomik sebeplerden gurbete gitmiş çektiği sıla özlemiyle sılayı rahim ederek köyüne gelmiş.
Ah memleketim,vah köyüm diyerek yakınmakta ve çocukluğunda gölgesinde serinlediği ve meyvesinden şifalandığı armut ağacının yerinde olmadığının hüznü ile soğuk suları şarıl şarıl akan çeşmenin kuruduğunu görmenin kederi ile gözyaşları döküyordu.
Ben değerini bilemedim diyordu.
Dövünüyordu.
Yıkılan çeşmenin âb-ı hayatından ; meyvesinden mahrum kalınan armut ağacına; yıllar sonra sahip çıkamamanın VİCDANİ ve İNSANİ muhasebesini yapıyor.
Ağaç,çeşme,meyve,su derken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Büyük bir pişmanlık duyar gibi.
O an bir çocuk haleti ruhiyesi ile pek anlamadım bu hüznü ve dökülen gözyaşlarını.
Zaman akıyordu.
Oyunlarımdan arta kalan zamanlarda düşerdi aklıma, yalnızlığımda sorgulardım o adam neden ağlıyordu?
Bir ağaç gölgesinden ve meyvesinden mahrum kalmanın acısı, susuzluğunu giderecek kimse olmadığı için belkide akmaktan yorulmuş bir çeşmenin suyu için...
Ben,sen,o,biz,siz,onlar...hepimiz.
Mecnun gibi güzel ve temiz görmek istiyoruz çevremizi değil mi?
Sebepler farklı da olsa Ferhat gibi azimle çalışıp çocuklarımıza,torunlarımıza güzel ve temiz bir çevre bırakmak istiyoruz değil mi?
Kerem gibi sevdiklerimiz için güzel ve temiz çevre için fedakarlık yapmak istiyoruz değil mi?
Ama hiçbirimiz eli öpülesi dedelerimizin,babalarımızın,ninelerimizin,
annelerimizin çocukları ve torunları için gölgesinden,meyvelerinden yararlanması için diktiği ağaçların ve şarıl şarıl akan sularından doya doya içerek ferahladığımız çeşmelerin değerini bilmeyerek harap olmasına neden olduğunu düşünen bu hemşehrimizin yerinde olmak istemeyiz değil mi?
Bingöl yaşadığımız yer.
Yaşadığımız yerin temiz, güzel ve yeşilliklerle dolu olması inanıyorum hepimizin hayali.
Tertemiz sokak ve caddelerimiz.
Ağaç ve çiçeklerle süslenmiş kaldırımlarımız.
Her adımımızda çiçek kokuları ve bol bol oksijen solumanın hayali.
Hiç unutmuyorum büyüklerin "elbiselerin eski ve yamalı olması değil, temiz olması önemli." demeleri.
Dinimiz bize sırasıyla manevi ve maddi temizliği bir bütün emrediyor.
Gelenek,göreneklerimiz, toplumsal değerlerimiz bize temizliğin önemini anımsatıyor.
Yaşadığımız çevrenin temizliğide bu değerlerden biri.
Çevre temizliği önemsenirdi,önemseniyor, önemsenecek ve önemsenmeli.
Temiz bir çevrede yaşamak hepimizin hayali.
Düşünün yerlere insan vücudunun en büyük hasmı sigara izmariti atılmıyor.
Düşünün apartmanların katlarından kaldırımlara çöp poşetleri fırlatılmıyor.
Elimizdeki kağıt parçasını yere değilde çöp toplama alanı ya da çöp kutularına bırakıyoruz.
Çocuklarımıza model oluyoruz.
Çocuklarımız bize bakıyor.
Şeker ya da sakız ambalajlarını çöp kutusuna bırakıyor.
Bu hepimizin hayali değil mi?
Bu hayali gerçekleştirmek zor değil.
Tek tek hepimizin boynunun borcudur,
yaşadığımız yeri,Bingöl'ümüzü temiz tutmak.
Devletimizin ilgili kurumları ve belediyeleri temizlik konusunda üzerine düşeni eksiklikler olmasına rağmen yapıyor,yapmalıda.Yüzlerce emek veren personeli ve araçları olsa dahi toplumsal bir duyarlılık ile ben,sen,o,biz,siz onlar üzerimize düşeni yapmazsak çevre temizliğinde istenen sonucu alamayız.
Çöp ya da artık maddeler atılmayan kar misali gibidir.
Kar yağar atmayız.
Biraz daha yağsın atarız deriz.
Biraz daha derken kar atılamayacak bir yeküne ulaşmıştır artık.
Temizliğe önem veren bir kültürün ve toplumun bireyleri olarak çevre temizliğine önem vermeliyiz.
Hemşehrilerimiz olan Medine Teyze ve Nurettin Ağabey gibi sorumlulukla hareket etmeliyiz.
Bu iki hemşehrimiz çevre temizliği konusunda takdire şayan bir duyarlılıkla hareket ediyorlar.
İkiside birbirinin varlığından haberdar değil.
Ortak noktaları ikiside Bingöllü,aynı şehrin sakinleri.
İkiside çevre temizliği konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyorlar.
İkiside yıllardır,en az yirmi yılına ben şahidim, büyük bir fedakarlık,incelik, kararlılık ile yılmadan çevre temizliğine önem veriyorlar.
Yaşadıkları cadde ya da sokağı bir uçtan diğer uca süpürüyor ve yıkıyorlardı.
Bingöl'ümüz için çevre temizliğini önemseyen ve oksijeni bol yeşil bir Bingöl için hassasiyet göstermek hepimizin kibirden uzak sorumluluğu olmalıdır.
Haydi Bingöl harekete geç kendin için,çocukların ve gelecek nesiller için mahalleni,caddeni,sokağını temizle...