"Ben, şartlar ne olursa olsun, kendimi asla ümitsizliğe kaptırmam...Yapılmaya değer bir işi yapmanın birinci şartı çok çalışmak; ikincisi,azmetmek,ve üçüncüsü de sağduyudur."

Düşünüyorum.

Kederler içindeyim.

Şehrimin kaldırımlarında park etmiş arabaların yanından geçmek yüzsüzlüğünü gösterdiğim için.

Düşünmüyorum.

Mutluluk  içindeyim.

Araçların yollarını kaldırım niyetine kullanırken dakikalarca trafiği tıkayan takoz görevini gördüğüm için sabırla beklemesini bilen saygılı   sürücüler için.

Düşünüyorum.

Hüzünler içindeyim.

Şehrimin temiz caddelerinde yürümekte olanların karşı güzergahında yürürken boğazında olan bakteri ve akışkan maddeleri gök gürültüsü kıvamında bir sesle topladıktan sonra lokal alanda tam kuvvetli sağanak yağış misali dökecekken toplanmış bulutları dağıtan rüzgar hızında belirerek engellediğim için.

Düşünmüyorum.

Sevinçler içindeyim.

Şehrimin muhtelif mıntıkalarında, muhtelif zamanlara mahsus ve muhtelif apartmanların,muhtelif katlarının birinde çölden taşınan toz misali halı silkeleme operasyonlarında semaya savrulan tozların ışık hızında yere doğru dikey intikalinde payıma düşenden nasiplenip sessiz kaldığım için.

Düşünüyorum.

Tasalar içindeyim.

Şehrimin bilumum cadde ve sokaklarında artık sürekliliği ile navigasyon görevi gören elli metre aralıklarla el açmayı meslek edinmiş ihtiyaç sahibi olanlar müstesna ihtiyacı olmayanlara destek olamadığım için.

Düşünmüyorum.

Neşe içindeyim.

Görüntüsü ile entellektüel birikim sahibi, karizmatik, asalet içinde kulağında telefon en değme performans sanatçılarına taş çıkartacak jest ve mimikler eşliğinde en belagatli ses tonu ile ses eşiğini zorlar keyfiyette hızlı tren vagonları gibi peşisıra ünlenen muhatabı bilinmeyen argo ya da nahoş içerikli kelimelere tahammül ederek söz sahibini sıkıntı hissine (strese ) düşürmediğim için.

"Düşünme(k),

Düşünme(mek),

Hüzün, keder, tasa.

Mutluluk, sevinç, neşe.

Bu nosyonların hepsi büyük bir endişe.

Doğrular gelmiyor artık işe.

Yanlışlar ise dizilmiş boy boy değmiyor dişe.

Mazi, saydım yerinde.

Hâl , Yerinde sayıyorum.

İstikbal, yerinde sayacağım dediğinde kanmayacağım."

El ele vererek sizinle, gönül gözümle alegorik anlatımla birkaç temsille ifadelenen sorunları ve benzerlerini göreceğimiz asgari müştereklerimizi baz alarak çözülmesi için elim(iz)den geleni yapacağı(z)m.

Bizim asgari müştereğimiz Bingöl'de birlikte anlayış ve hoşgörü içerisinde, üstyapı moral değerlerimizin yanısıra altyapıdan oluşan fiziksel şartlarıda mükemmelleştirerek mutlu, iyi ve Yüce ALLAH'ın bize biçtiği ömür kadar sağlıklı ve kaliteli güzellikler içinde yaşamaktır.

Bingöllünün daha da  güzelleştirilmesi gereken  şehrimizde buna hakkı vardır.

Bingöllünün şehrimizi güzeleştirmede payı olmalıdır.

Bingöllünün şehrimizi geliştirmek, güzelleştirmek için kendisine borcu vardır.

Çoçuklarına borcu vardır.

Torunlarına borcu vardır.  

Ceman yekûn gelecek nesillere bu  borcu ödemekle, teşbihte hata olmasın mükelleftir.